enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
DOLAR
40,6470
EURO
47,1602
ALTIN
4.394,93
BIST
10.746,98
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Az Bulutlu
30°C
İstanbul
30°C
Az Bulutlu
Pazar Az Bulutlu
31°C
Pazartesi Az Bulutlu
31°C
Salı Parçalı Bulutlu
31°C
Çarşamba Az Bulutlu
31°C

Türkiye’de eşcinsel evlilik 2040 yılında yasallaşır mı?

Türkiye’de eşcinsel evlilik 2040 yılında yasallaşır mı?
REKLAM ALANI
28.08.2022
3.606
A+
A-

Türkiye’de eşcinsel evlilik yasal mı ? Hayır değil. O halde 2040 yılı neyin nesi?

Türkiye’de eşcinsel evlilik kanunu konusunu değerlendirdiğim bu yazıda verdiğim tarih sadece bir tahmin. Ve belli başlı dayanaklarım var elbette; bu dayanaklar, hem uluslararası gelişmeleri hem de Türkiye’nin sosyal dinamiklerini göz önünde bulundurarak oluşturduğum detaylı bir analizden kaynaklanıyor. Kaldı ki bu tarihten önce veya sonra da yasallaşabilir; çünkü toplumsal değişim, her zaman öngörülemeyen ve hızlı bir şekilde gerçekleşen bir süreçtir. Ayrıca toplumun algısının şekillenmesini de hesaba katınca bu tarihi öngördüm diyebilirim. İlerleyen yıllarda, LGBTİ+ haklarının önemi artacak ve bu da kamuoyunun kabul düzeyini değiştirebilir. Niye ben ön göremez miyim 🙂 Yalnızca bir tarih öngörmekle kalmıyor, aynı zamanda bu konuyu tartışmaya açarak daha geniş bir toplumsal farkındalık yaratmayı umuyorum.

Çünkü 20 yıl, toplumsal algının değişmesi için gerçekten uzun bir zaman. Günümüzde LGBT+ bireylerinin varlığı ve görünürlüğü bazı baskılar altında kalmasına rağmen, aslında görünürlük açısından umut verici bir gelişim yaşanıyor. Eşcinsel evlilik ise, ülkemizdeki binlerce eşcinsel, trans, biseksüel ve tüm LGBT+ bireylerin özgürlük rüyası olarak kabul edilebilir.

2021 itibarıyla öngördüğüm tarihe ortalama 19 yıl daha var. Ancak 2040 tarihi gerçekten doğru bir hesaplama mı, yoksa bunu neye göre belirledim? Aşağıdaki iki yazıyı okuyarak neden böyle bir tahminde bulunduğumu anlamanız daha kolay olabilir. Burada doğru bir tahmin yaptım demiyorum, sadece düşüncelerinizi merak ediyorum; dikkat etmeniz gereken bu.

Birinci linkte ülkemiz gibi ülkelerde toplumsal yapı, örf, adet ve din olgusunun eşcinselliğe olan etkilerini değerlendirdim.

1- https://stories.angelsturkiye.com/toplumlarda-escinsellik-ve-ogretiler/

İkinci linkte ise ülkemizde eşcinselliğin özellikle günümüzdeki durumunu, evli eşcinsel erkekler ve çok eşlilik konularını değerlendirmeye çalıştım. Her ikisi de ayrı konular! Fakat her iki yazı ve diğer yazılarımdan da yola çıkarak burada verdiğim 2040 yılı tahminimi yansıtan

2- https://stories.angelsturkiye.com/escinsel-erkekler-evli-escinseller-cokeslilik/

Türkiye’de eşcinsel evlilik yasal değil. Ancak yasallaşmaya başlarsa, yani bu sürece girilirse hukukçular şu süreçleri değerlendirmek zorunda kalabilir:

Türkiye’de eşcinsel evlilik yasallaşırsa:

Türkiye'de Eşcinsel evlilik yasal mı
Eşcinsel evlilik yasal mı

Türkiye’de eşcinsel evlilik yasallaşırsa, bu durumun toplumsal dinamikler üzerinde önemli etkileri olacaktır.

  1. Erkek erkeğe evlenme meselesinin toplum üzerinde kısa ve uzun vadede olumlu olumsuz etkileri olacaktır illaki. Keza böyle bir değişim özellikle toplumsal normlar, değerler ve cinsiyet rolleri açısından dikkat çekici olacaktır.
  2. Bununla birlikte, toplumun henüz bu duruma hazır olmadığı kaygısıyla, bu durumu yürürlüğe sokacak olan parti veya siyasilerin oy kaybı riski göz önünde bulundurulmalıdır; muhalefet ve destekleyen gruplar arasında derin ayrışmalara yol açabilir ve seçim dönemlerinde sonuçlarını etkileyebilir.
  3. Evlilik (Medeni) Kanunu’nun kökten şekil alması, sadece eşcinsel evlilikleri değil, aynı zamanda cinsiyet eşitliği ve aile yapısının dönüşümü açısından da yeni bir tartışma alanı yaratacaktır; bu süreç, toplumun farklı kesimleri arasındaki eşitlik anlayışını yeniden sorgulamayı gerektirebilir.

Hangi ülkelerde eşcinsel evlilik yasal?

Aşağıda dünyada eşcinsel evliliğin yasal ve yasak olduğu ülkeler haritasını görebilirsiniz. Haritada ne yazık ki eşcinsel ilişkilerin, büyük veya küçük ceza, hapis cezası ve ölüm cezasına çarptırıldığı ülkeler de var.

Eşcinsel evlilik
bu görüntü eşcinsel evlilik haritasıdır

Görsel kaynak wikipedia.org

Türkiye’de Eşcinsel evlilik yasallaşırsa hukukçuları bekleyen yeni düzenlemeler olacak:

Mal mülk davası – Evliliklerde mal bölünmesi

Eşcinsel evlilik, sadece erkek erkeğe değil kadın kadına evlilikleri de beraberinde getirecek doğal olarak. Diyelim yasallaştı… E şimdi kadınla erkek evlendiğinde kadını koruyan kanunlar var değil mi? Kadın evlenince erkeğin bütün malı mülkü üstünde hak talep edebiliyor. Herhangi bir ayrılık sırasında, detayları tam bilmiyorum ama belli bir yüzdesi kadına ve varsa çocuklarına düşüyor. Anlatmak istediğim; kadının böyle bir yasal hakkı olması. Bir şeyler düşüyor işte kadına herhangi bir boşanma sırasında, vefat vs… Bildiğiniz şeyler…

Ancak eşcinsel evliliklerde durum biraz değişik! Tarafların her ikisi de erkek veya kadın. Kimin malı kime kalacak? Bu tür durumlarda özellikle mülkiyet sorunu çok daha karmaşık hale gelebilir. Yasal düzenlemeler, her iki tarafın da haklarını koruyacak şekilde yenilikler içermelidir. Ayrıca, eşcinsel çiftlerin çocuk sahibi olma düzenlemeleri de ayrı bir mesele. Bu yüzden halihazırdaki kadın erkek evlilik kanununa ekstra detaylar girecek. Bu detaylar, süreçlerin daha adil ve eşitlikçi olmasını sağlamak amacıyla oluşturulmalı ve toplumda eşit bir temele dayanan bir anlayış inşa edilmelidir.

Evliliği kötüye kullanma

Şimdi doğru yiyip doğru konuşalım. Bir kadının işi gücü yerinde zengin bir koca istemesinin nesi kötü ki niyeti kötü değilse? O adamı sevecek ve ona kadınlık edecek, hizmet edecek ve, çocuklarına bakacak değil mi? Rahat etmek için zengin bir erkeği kocalığa tercih etmesi en doğal hakkı. Olayın kutsallığı, manevi boyutu falan zaten başka detaylar! Ama evlilik olayının kötüye kullanıldığı haberlerini duymuşsunuzdur.

Hatta bildiğiniz düzmece evliliklerden tutun. Mal mülk için genç kızları yaşlı zengin erkeklerle evlendiren çeteler var. Bu çeteler evlilik kanununu kötüye kullanıyorlar ve kadın programlarında defalarca konu oldular! Veya yaşlı zengin kadınlarla evlenmek isteyen genç erkekler de benzeri kurgulara örnek verilebilir. Yani evet bir evlilik kanunu var ama her toplumda bunu kötüye kullanmak isteyenler oluyor. Allah kimseyi kötüyle karşı karşıya getirmesin! Ama bunlar olan şeyler. Aynı durum eşcinsel evliliklerde de hukukun karşı karşıya kalacağı sorunlardır. Yani severek veya sevmeyerek bunlar başka şeyler; zengin biriyle evlenme isteği diye bir şey var. Zengin biriyle evlenme isteği sadece heteroların rüyası değil!

Zenginle evlenme sadece hetero rüya değil!

Trans kadınlar da, aktif veya pasif eşcinsel erkekler de bunu değerlendirir! Kadın veya erkek kim istemez ki? Hani gerçekten kötü kalpliliği veya adam kandırmayı bir kenara bırakın. Gerçekten seveceğiniz birinin zengin veya varlıklı olmasını beklemenin nesi kötü ki? Sonuçta, maddi güce sahip biriyle ilişki kurma arzusunu anlayışla karşılamak gerekir; bu, yalnızca bir güvence arayışı olabilir. E tabi kötü olan olgular değil insanlardır. Değil mi 🙂 Yani özetle zengin erkek sadece kadının hayali değildir. Zenginlik, bazen özgüveni artıran, bazen de hayatı daha konforlu hale getiren bir faktördür. 🙂 Pasif gayler de zengin erkek ister 🙂 Ay çok güldüm kendi kendime.

Kırk tane olsa birini para için vermem

Kırk tane olsa sevemeyeceğim birine malı mülkü için, birini bile vermem 😂 Ben vermem vermesine de verecek olan çok. Evlilik olgusu zaten yeteri kadar suistimal edilmiştir! Heteroseksüel evlilikler tarihine bakıp araştırsanız kim bilir ne hikayeler çıkar! Yalancı veya düzmece evlilikler, zengin erkeğin veya zengin kadının fikri çelinerek yapılan dolambaçlı karmaşık ilişkiler vs derken her tür olasılık var. Gay evliliklerin yasal olduğu ülkelerde de benzeri mal mülk için evlenme hikayeleri olmuştur illaki. Sonuç olarak evliliğe, cinsiyetten ayrı bir yaklaşımla bakarsak iki insanın bazı şeylere ortak sahip olduğu bir müessese değil mi?

Hele bir dur orada! “Erkek erkeğe evliliklere izin verilecek de bu detaylara mı kaldık?” demeyin! İnsan yönetimi yazılım gibidir. Devlet dediğimiz oldu bunu sonundan başına kadar ince eleyip sık dokumadan yasallaştırır mı? Ayrıca yukarıda bahsi geçen değerlendirme süreçlerinden ikincisindeki durumu hiç göz ardı etmeyin. Şimdi kalkıp da size sosyolojik bir data toplayarak yazdığımı düşünmeyin lütfen! Yazdıklarımın gerçekleri tam olarak temsil edip etmemesi de mühim değil! Keza tarafsız bir gözlem sunuyorum her yazımda olduğu gibi!

Eşcinsel evlilik toplumumuzun hazır olduğu bir şey değil! Henüz…

Eşcinsel evlilik özellikle bizim toplumumuzun hazır olduğu bir gerçek değil. Beni gerici, yobaz biri olarak görmüyorsunuzdur herhalde! Ben trans yönelimli biriyim. Ama şimdi anlatacaklarımı lütfen görmezden gelmeyin ve empati yaparak anlamaya çalışın. Bahsedeceklerim sizin anne babanızın da içinde olduğu toplumumuzu temsil eder!

Şimdi benim ebeveynim eşcinsel (veya trans) olduğumu biliyor. Kendi ağzımla anlattım, konuştuk vs. Ancak akıl birliği sonucu ben kendimi değiştirmedim. Yani, translık sürecini tamamlamadım. Tamamlamak ister miyim? Açıkçası artık çok önem arz etmiyor ama en azından göğüslerimi yaptırıp kadın kimliğimle yaşamak isterdim heralde. O olayı maalesef tam olarak bilmiyorum. Bana sorsanız beynen zaten kadınım.

Bu arada silikon taktırdığı halde halen ailesiyle yaşayan trans bireyler de var mış… Vardır elbette.

Trans arkadaşlarımdan birinin deneyimi: ‘Annem babam bana hala erkek adımla veya oğlum diye seslenirler’ çünkü ben onların evlatlarıyım. Beni ilk başta nasıl biliyorlarsa ben onlar için aynı kişiyim.

Şimdi bir trans birey bunu diyorsa bu anne babanın saygısızlığı değildir. İnsanların ve belli başlı sosyal tabakaların algısıyla toplum genelimize örnek teşkil edecek bir detayın altını izmeye çalışıyorum. Keza ben de trans olsam benim annemde beni erkek adımla çağıracak buna eminim. . Önüme “kadın olamazsın” diye engel de koymuyorlar zaten 🙂

Tabii ki olaya sadece benim ailem ve istisna örnek aileler üzerinden örnek vermek doğru olmaz. Keza konu ben veya ailem değil. Ancak sonuçta benim anne babam veya birçok anne baba, makro toplumu oluşturan mikro toplumun parçası değil mi? Bunları bir kenera koyacak olursak işin bir de eğitim kısmı var. Her ebeveynin eğitim düzeyi de aynı değil! 90’lar kuşağının anne babaları günümüzde halen hayatta! Ve 90’lar kuşağının anne babalarının yaklaşık yüzde 90’ı üniversite mezunu değil. (Rakam yanlış olabilir.)

şimdi ben anneme sorsam mesela…

“Anne, erkek erkeğe evlilik yasal olacakmış ne düşünüyorsun?”

Sırf bana olan saygısı yüzünden susacağına eminim. Ama tanıdığım annem: “Allah belalarını vermesin, tövbe tövbe, dünyanın iyice çivisi çıkmış” diye hayıflanırdı kendi kendine. Bunu adım gibi biliyorum. Yani annemin beni kabul etmesi bu olguyu toplumsal düzeyde kabul edeceği anlamına gelmiyor. Bütün anneler böyle mi düşünür? Tabii ki değil. Ama büyük çoğunluğu hemfikir olabilir. Kötü niyetlerinden değil. Görmedikleri, bilmedikleri için, ayıp günah diye öğretildikleri için. Ve bu insanları 15-20 yılda değiştiremezsiniz. O halde 2040 yılını neye göre işaret etmeye çalıştım? Yazının devamında olasılıklar da var.

Eşcinsellik ve translığa bakış açısı jenerasyon farkı

Bazı toplumlardaki ebeveynler çocuklarının durumunu daha çocuk yaşta fark ediyorlar. Cinsiyet tespiti yaptırıyorlar. Gerekirse adaptasyon sürecinde çocuğu hiç kırmadan onu olmak istediği şey için destekliyorlar. Bunu biliyorum çünkü bu hikayeleri defalarca gördüm ve anlatıldım. Sizler de duymuş, izlemişsinizdir. Bilinen belgesel kanallarında bunu konu alan belgesel yapımlar dahi oldu.

Bizim ülkemizde de toplumun her kesiminden geniş görüşlü insan sayısı yeterince var! Ancak yukarıdaki yüzde 90’lık kesim halen bizim toplumumuzun meselesi. Ayrıca bizim ülkemizde de eşcinsel evliliğe olumlu bakan çok insan var! Ama gelişmiş toplumlara kıyasla daha az. Öte yandan dünyanın neresinde olursa olsun, algı bazında, 1950 doğumlu bir anne ile 1980 doğumlu bir anne, farklı jenerasyonların anneleridir. Bu örneklendirmeleri çoğaltabilirsiniz de! Eğitimli veya eğitimsiz, farklı zamanların ebeveynleri farklı bakış açılarına sahiptir. Ve bizde bu muhafazakar bakış açısına sahip olan ebeveynden çok var!

Gelişmiş toplumlarda eşcinsel evlilik pat diye yasallaşmadı

Eşcinsel evliliğin yasal olduğu ülkelerde, eşcinsel evliliklerin yasallaştıktan sonraki süreçte, toplumun kendi içinde değişik hikayeleri veya adaptasyon süreçleri olmuştur. Bu süreçler, sadece yasaların değişmesiyle sınırlı kalmamıştır. Aynı zamanda, sosyal dinamikler, aile yapıları ve toplumsal normların yeniden şekillenmesiyle derin bir etkileşim içinde gelişmiştir. Yani sonuç olarak onlar da insan ve görmedikleri, bilmedikleri göstermişlerdir. Eşcinsel evliliklerin yasal olduğu ülkelerde, insanların bu yeni duruma nasıl yaklaştıkları ve verdikleri tepkiler, toplumun genel tutumu üzerinde de önemli etkiler yaratmıştır. Yani eşcinsel evliliğin yasal olduğu ülkelerde de yasallaşması zaman almıştır; bu, bir gece içinde gerçekleşen bir dönüşüm değil, çok aşamalı bir süreçtir.

Zaman içinde bireyler, aileler ve topluluklar, bu değişimi kabul ederek, eşcinsel evliliği destekleyen ve pekiştiren sosyal yapılar oluşturmaya başlamışlardır. Onlar zamanla değişti ve eşcinsel evlilik yasal hale geldi. Bu konudaki farkındalık arttıkça, insanlar eşcinselliği ve eşcinsel evlilikleri daha iyi anlamaya başladılar. Ve elbette bu adaptasyon hikayeleri benim anlattığımdan çok daha detaylıdır. Herkesin hikayesi farklıdır. Bu anlatılar, toplumsal değişimin ne denli karmaşık ve çok boyutlu olduğunu gözler önüne serer.

Coğrafyanın etkisi

Bu süreçte coğrafyanın kültürü ve toplumsal yapısı da önemli rol oynar. Orta Doğu toplumlarında aile bağları çok daha güçlü ve kadın erkek ataerkil yaşamış. Batı toplumlarında aile bağları tam olarak bizdeki gibi değil! Ama bir zamanlar orada da benzerdi. Şimdi aile yapısı, feodallik gibi detaylar başka hikayeler ama insanlar değişir. Toplumlar değişir. Bizim toplumumuz da değişecek! Çünkü eşcinsellik hep vardı ve olacak. Akişiler kendi çocuklarının eşcinsel veya trans olduğunu fark edebilecek bir zihniyete gelebilirler.

Bizim ülkemizde yer yer ailelerin çoğu bunu hep bildi. Ama hep de görmezden geldi. Eşcinsellik yasaklandığı ve dışlandığı için, çocuğuyla ilgili farkındalığı kendi bile kabul etmedi. Ancak sonuç olarak insanlar ve dolayısıyla toplumlar kendi içlerinde er ya da geç çözüm üretirler. Ve bizim toplumumuzun bu sürecine ben 20 yıllık bir tahmin biçtim. Siz ne dersiniz? Olumlu olumsuz yorumlarınızı lütfen belirtin. Bu arada Gay uygulaması AngelsTurkiye, seninle aynı kafada olan bireyleri bir araya getirmeye çalıştığımız müthiş bir topluluk. Dilersen katılabilirsin.

REKLAM ALANI
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.