
Cinsel kimliğim ve Mesleğim arasındaki köprü benim
Cinsel kimliğim ile yaptığım iş arasında bir bağlantı kurmaya çalışınca olaylar bazen sarpa sarabiliyor. Tabi bu bağlantı benim değil bana dışardan bakanların aklından geçiriyor çoğunlukla. Bu kişiler beni bir de saçlarım belime kadar uzun olduğunda görselerdi ne derlerdi merak ediyorum 🙂 Ben ikili olmayan (non-binary) görüntüme rağmen trans eğilimli bir bireyim. Androjen yapım sıkıştığım yerde daha kolay yırtmamı sağlayabiliyor. Konuyu, asıl konuya, yani mesleklerimize ve cinsel yönelimlerimize bağlayacağım. Keza işimiz ne olursa olsun özel ilişkilerimizde asıl işimizi saklamak durumunda olduğunuz pozisyonlar olmuştur illaki. Ve bu pozisyonda olan bir tek ben değilim. Benim gibi bir çok insan var.
Özellikle de söz konusu cinsel hayatlar olunca, benim gibi olanların çoğunun seks işçiliği yaptığını biliyorum. Bazıları seks işçiliği yaparak hayatını idame ettiriyor ve kesinlikle bunu dışlamıyorum lütfen dikkat. Bir çok trans yönelimli özellikle de kadınsı eşcinseller, toplumumuzda seks işçiliğinden başka bir iş bulamıyor. Bu tam olarak mikro toplumun değil makro toplumun suçudur. Mikro toplum seks işçilerini yaşatırken, makro toplum ise mikro toplumunda içinde olduğu ve seks işçilerini kısıtlayan yadırgayan toplumdur. Ayrıca seks işçiliği sadece transların veya biyolojik kadınların değil bazı erkeklerin bile ilgisini çekebiliyor.
Tanışmaya aracı ilginç siteler

İnternette özellikle erkeklerin dikkatini çekmeye çalışan jigololuk servislerinden haberiniz vardır. En azından duymuşsunuzdur. Bu işe heves edenlerin hepsinin işsiz güçsüz olduğunu sanmayın. İçlerinde işi gücü olan meslek sahipleride var 🙂 Bazıları için bu tür işler bir alternatif veya fantezi olabiliyor. Aslında bu detayları daha da anlaşılır olmak için verdiydim. Ama kafanız karıştıysa üzgünüm. Anlayacaksınız merak etmeyin. Çünkü anlatmaya çalıştığımın ne seks işçiliği ne de jigololukla hiç alakası yok ama neden böyle detaylara girdim bilmiyorum. Sanırım insanların bana biçtiği işçilik türünden psikolojim kendi payına düşeni mi yorumluyor?
Tanışma süreçlerime ve ütopik algıma istinaden ilginç çapraşık karşılaşmalarımdan birinde çok özel biriyle karşılaştım… E tabi o sırada full CD’yim karşımdaki kişi zaten o anda ne iş yaptığımla değil benle ilgileniyor. İlginç olan ise sonradan gelişenler. Asıl anlatmak istediğim hikaye de zaten buydu. Ancak anlatmaya kalkınca hikayenin başka boyutlarının daha önemli olduğunu fark ettim (kelavlık mı yapsam full time acaba ben😆)
Ben dil eğitmeniyim ve dil eğitimi verdiğim kişilerin karşısına doğal olarak trans kimliğimle çıkmıyorum. Yani trans kimliğimle çıkmıyorum derken ben yine benim değişen bir şey yok. Sadece kadınsı kıyafetler falan giymiyorum yani onu demek istiyorum 🙂 Çünkü özel hayatımda tanıştığım insanlar öğrencilerimin karşısına nasıl çıktığımı soruyorlar 🙂 Aslında soruyu soranlar haksız değiller. Keza cd olduğumda kadınsı olduğum için kişiler benim normal biri gibi görünüp insan karşısına nasıl öğretmen olarak çıktığımı istemeden düşünüyor olabilirler. Ve aşırı kadınsı olduğum için seks işçiliği yapan bir travesti olduğumu da düşünüyorlar. Ayrıca böyle düşünmelerinden hiç rahatsız değilim. Öte yandan kendimi travestiye çeyrek kala durmuş biri olarak betimliyorum 😆
Alışık olmadık bir imajım var biliyorum
Yani asıl bıçak sırtında olan benim. Sırf bu yüzden saçlarımı kökünden kestim ya. Zaten mevzu bahis işim olduğunda o noktada bürünmeyi tercih ettiğim ve beklenen kimliğimle öğrencilerimin karşısına çıktığım için, beklentiler çerçevesinde her şey olması gerektiği gibi. Kişi o anda benden ne alacağını bildiği için kafasında herhangi bir yönelimle zaten bağdaşmıyorum. Elbette dış görüntüm sıradan hetero bir erkek kadar normal değil. Zaten beni görüp de yaptığım işi duyanların şaşırmalarının sebebi de bu. Ama bilmedikleri şey şu ki; Öğrencim olarak karşıma çıkan kişiler, benim görüntümle değil, kafamın içindekileri almaya gelmişlerdir. Bu bağlamda şimdiye kadar görüntümle ilgili deneyimlediklerimi bana iş hayatımdan çok aşk hayatımda olan kişiler sorgulatmıştır. Ne acı!
Aslında şaşıracak bir şey yok! Bir kadınla erkek her karşılaştığında akıllarına sadece o iş mi gelir? Veya sadece o iş için mi bir araya gelirler? Değil tabiki. Profesyonel hayatta cinsiyet ve veya dış görüntünün çok önemi yoktur. Ancak bizim toplumumuz bu tür şeyleri, yani adapte olmuş LGBT (trans) bireyleri çok görmemiş ve yadırgıyor olmaları çok normal. Neyse burayı da geçtim…
E tabi yukarıda da bahsettiğim gibi özel ilişkilerim söz konusu olunca hep aynı muhabbetlerin de dönmesinden sıkıldığım için kolay kolay kimseye ben İngilizce öğretmeniyim demiyorum. Dediklerimde oluyor elbette. Ancak yazımın yukarısında özel biriyle karşılaştığımı söylemiştim ya, işte ona söylemiştim. Aradan aylar geçti ve biz bir kaç kez daha görüştük. Zamanla yine yukarı da bahsettiğim gibi benden çok kafamdakilerle ilgilendiği mevsuzu ortaya çıktı. Sürekli yurtdışına gidip gelen biri olduğu için İngilizcesini geliştirmeye ihtiyacı olduğunu söyledi. Yaklaşık 4 5 ay boyunca benden özel ders aldı. Yani kabaca bana koca olmaya gelmişti sonra ben ona hoca oldum 🙂
Photo by Baran Lotfollahi on Unsplash