Türkiye’de eşcinsel evlilik konusunu değerlendirdiğim bu yazı ve verdiğim tarih sadece bir tahmin olsa da bu tarihten önce veya sonra yasallaşması ihtimaller dahilinde. Ancak toplumun algı bazında şekil almasını da hesaba katınca bu tarihi ön gördüm. Çünkü 20 yıl toplumsal algının değişmesi için uzun bir zaman. Özellikle de günümüzdeki LGBT varlığı ve görünürlüğü baskı altında olsa da görünürlük açısından fena durumda değil. Ayrıca eşcinsel evlilik, tahmin ettiğiniz üzere ülkemizdeki binlerce eşcinsel, trans, bisex ve tüm lgbt bireylerin özgürlük rüyası. 2021 itibariyle önümüzde ortalama 19 yıl daha var. Ancak 2040 doğru bir hesaplama mı? Veya bu tarihi neye göre verdiğimi merak ediyorsanız alttaki iki yazıyı okumanız neden böyle bir tahminde bulunduğumu anlamanızı kolaylaştırır. Doğru bir tahminde bulundum demiyorum dikkat!
Birinci linkte bizim ülkemiz vb ülkelerde, toplumsal yapı örf adet ve din olgusunun eşcinselliğe olan etkilerini değerlendirdim. İkinci yazıda ise ülkemizde eşcinselliğin özellikle günümüzdeki durumunu, evli eşcinsel erkekler ve çok eşlilik konularını değerlendirmeye çalıştım. Her ikisi de ayrı konular! Her iki konudan, bu yazıdan ve diğer yazılarımdan yola çıkarak burada verdiğim 2040 yılı tahminime örnektir.
https://stories.angelsturkiye.com/toplumlarda-escinsellik-ve-ogretiler/
https://stories.angelsturkiye.com/escinsel-erkekler-evli-escinseller-cokeslilik/
Türkiye’de eşcinsel evlilik yasal değil. Ancak yasallaşmaya başlarsa, yani bu sürece girilirse; Hukukçular şu süreçleri değerlendirmek zorunda kalabilir.
1- Erkek erkeğe evlenme meselesinin toplum üzerinde kısa vadede etkileri
2- Toplumun hazır olmadığı kaygısıyla bu durumu yürürlüğe sokacak olan parti veya siyasiler oy kaybeder mi?
3- Evlilik (Medeni) kanunun kökten şekil alması
Altta dünyada eşcinsel evliliğin yasal ve yasak olduğu ülkeler haritasını görebilirsiniz. Ne yazık ki eşcinsel ilişkilerin ufak ceza, büyük ceza, hapis cezası ve ölüm cezasına çarptırıldığı ülkeler var.
Eşcinsel evlilik, sadece erkek erkeğe değil kadın kadına evlilikleri de beraberinde getirecek doğal olarak. Diyelim yasallaştı… E şimdi kadınla erkek evlendiğinde kadını koruyan kanunlar var demi ? Kadın evlenince erkeğin bütün malı mülkü üstünde hak talep edebiliyor. Herhangi bir ayrılık sırasında, detayları tam bilmiyorum ama; Belli bir yüzdesi kadına ve varsa çocuklarına düşüyor. Anlatmak istediğim; Kadının böyle bir yasal hakkı olması. Bir şeyler düşüyor işte kadına herhangi bir boşanma sırasında vefat vs… Bildiğiniz şeyler… Ama eşcinsel evliliklerde durum biraz değişik! Tarafların her ikisi de erkek veya kadın. Kimin malı kime kalacak? Bu yüzden hali hazırdaki kadın erkek evlilik kanununa ekstra detaylar girecek.
Şimdi doğru yiyip doğru konuşalım. Bir kadının işi gücü yerinde zengin bir koca istemesinin nesi kötü ki niyeti kötü değilse? O adamı sevecek ve ona karılık kadınlık edecek çocuklarına bakacak değil mi ? Rahat etmek için zengin bir erkeği kocalığa tercih etmesi en doğal hakkı. Olayın kutsallığı manevi boyutu falan zaten başka detaylar! Hatta bildiğiniz düzmece evliliklerden tutun, evlilik kanunu kötüye kullanan, mal mülk için genç kızları yaşlı zengin erkeklerle evlendiren çeteler, kadın programlarında defalarca konu oldu! Veya yaşlı zengin kadınlarla evlenmek isteyen genç erkekler de benzeri kurgulara örnek verilebilir. Yani evet bir evlilik kanunu var ama her toplumda bunu kötüye kullanmak isteyenler oluyor. Allah kimseyi kötüyle karşı karşıya getirmesin! Ama bunlar olan şeyler. Aynı durum eşcinsel evliliklerde de hukuğun karşı karşıya kalacağı sorunlardır. Yani severek veya sevmeyerek bunlar başka şeyler; Zengin biriyle evlenme isteği diye bir şey var.
Zengin biriyle evlenme isteği sadece heteroların rüyası değil! Trans kadınlar da, aktif veya pasif eşcinsel erkekler de bunu değerlendirir! Kadın veya erkek kim istemez ki ? Hani gerçekten kötü kalpliliği veya adam kandırmayı bir kenara bırakın. Gerçekten seveceğiniz birinin zengin olmasını beklemenin nesi kötü ki ? E tabi kötü olan olgular değil insanlardır. De mi 🙂 Yani özetle zengin erkek sadece kadının hayali değildir 🙂 Pasif gayler de zengin erkek ister 🙂 Ay çok güldüm kendi kendime
Kırk tane olsa sevemeyeceğim birine malı mülkü için, birini bile vermem 😂 Ben vermem vermesine de verecek olan çoktur. Evlilik olgusu zaten yeteri kadar suiistimal edilmiştir! Heteroseksüel evlilikler tarihine bakıp araştırsanız kim bilir ne hikayeler çıkar! Yalancı veya düzmece evlilikler, zengin erkeğin veya zengin kadının fikri çelinerek yapılan dolambaçlı karmaşık ilişkilerdir! Gay evliliklerin yasal olduğu ülkelerde de benzeri hikayeler olmuştur illaki. Sonuç olarak evliliğe, cinsiyetten ayrı bir yaklaşımla bakarsak iki insanın her şeye ortak olduğu bir müessese değil mi ? Yani öyle değil mi ? Öyle deniyor hani…
Hele bir dur orda! ‘Erkek erkeğe evliliklere izin verilecek de bu detaylara mı kaldık’ Demeyin! İnsan yönetimi yazılım gibidir. Devlet erkanı bunu sonundan başına kadar ince eleyip sık dokumadan yasallaştırır mı? Ayrıca yukarıda bahsi geçen değerlendirme süreçlerinden ikincisindeki durumu hiç göz ardı etmeyin. Şimdi kalkıp da size sosyolojik bir data toplayarak yazdığımı düşünmeyin lütfen! Yazdıklarımın gerçekleri tam olarak temsil edip etmemesi de mühim değil! Keza tarafsız bir gözlem sunuyorum her yazımda olduğu gibi!
Eşcinsel evlilik özellikle bizim toplumumuzun hazır olduğu bir gerçek değil. Beni gerici yobaz biri olarak görmüyorsunuzdur her halde! Ben trans yönelimli biriyim. Ama şimdi anlatacaklarımı lütfen görmezden gelmeyin ve empati yaparak anlamaya çalışınız. Bahsedeceklerim sizin anne babanızın da içinde olduğu toplumuzu temsil eder!
Kendimden kısa bir örnek
Şimdi benim ebeveynim eşcinsel (veya trans) olduğumu biliyor. Kendi ağzımla anlattım konuştuk vs. Ancak akıl birliği sonucu ben kendimi değiştirmedim. Yani, translık sürecini tamamlamadım. Tamamlamak ister miyim? Evet isterim. Hani ben bana sorsanız beynen zaten kadınım. Ama annem babam bana kızım demiyor çünkü daha kız değilim. Önüme ‘kadın olamazsın’ diye engel de koymuyorlar! Tabi ki olaya sadece benim ailem veya kendim üstünden örnek veremem. Keza konu ben veya ailem değil. Ancak toplum üstündeki etkilerine örnek vermeye çalışıyorum. Sonuçta benim anne babam veya bir çok anne baba makro toplumu oluşturan mikro toplumun parçası değil mi? Her ebeveynin eğitim düzeyi aynı değil! 90’lar kuşağının anne babaları günümüzde halen hayatta! Ve 90’lar kuşağının anne babalarının yaklaşık yüzde 90’ı üniversite mezunu değil. (rakam yanlış olabilir) Üniversite mezunu olmayı bir yana bırakın muhafazakar bir toplumun anne babalarından bahsediyorum.
Kısaca; Şimdi ben anneme sorsam mesela… Ana başlıkla gireyim;
Sırf bana olan saygısı yüzünden susacağına eminim. Ama tanıdığım annem: ‘Allah belalarını vermesin, tövbe tövbe’, dünyanın iyice çivisi çıkmış diye hayıflanırdı kendi kendine. Bunu adım gibi biliyorum. Yani annemin beni kabul etmesi bu olguyu toplumsal düzeyde kabul edeceği anlamına gelmiyor. Bütün anneler böyle mi düşünür? Tabii ki değil. Ama büyük çoğunluğu bu şekilde düşünecek. Kötü niyetlerinden değil. Görmedikleri için, bilmediklerin için, ayıp günah diye öğretildikleri için. Ve bu insanları 15 20 yılda değiştiremezsiniz.
Bazı toplumlardaki ebeveynler çocuklarının durumunu daha çocuk yaşta fark edip cinsiyet tespiti yaptırıp, gerekirse adaptasyon sürecinde çocuğu hiç kırmadan onu olmak istediği şey için destekliyorlar. Bunu biliyorum çünkü bu hikayeleri defalarca gördüm ve anlatıldım. Sizler de duymuş izlemişsinizdir. Natgeo kanalında onlarca belgeseller yapıldı bunun için. Bizim ülkemizde de toplumun her kesiminden geniş görüşlü insan sayısı yeterince var! Ancak yukarıdaki yüzden 90’lık kesim halen bizim toplumumuzun meselesi. Ayrıca bizim ülkemizde de eşcinsel evliliğe olumlu bakan çok insan var! Ama gelişmiş toplumlara kıyasen daha az. Öte yandan dünyanın neresinde olursa olsun, algı bazında, 1950 doğumlu bir anne ile1980 doğumlu bir anne örnekleri farklı jenerasyonların anneleridir. bu örneklendirmeleri çoğaltabilirsiniz de! Eğitimli veya eğitimsiz farklı zamanların ebeveynleri farklı bakış açılarına sahiptir. Ve bizde bu muhafazakar bakış açısına sahip olan ebeveynden çok var!
Eşcinsel evliliğin yasal olduğu ülkelerde, eşcinsel evliliklerin yasallaştıktan sonraki süreçte, toplumun kendi içinde değişik hikayeleri veya adaptasyon süreçleri olmuştur. Yani sonuç olarak onlar da insan ve görmedikleri bilmedikleri bir şeylere olumlu veya olumsuz tepki gösterebilirler. Yani eşcinsel evliliğin yasal olduğu ülkelerde de yasallaşması zaman almıştır. Onlar zamanla değişti ve eşcinsel evlilik yasal bir hale geldi. Ve elbette bu adaptasyon hikayeleri benim anlattığımdan çok daha detaylıdır.
Bu süreçte coğrafyanın kültürü ve toplumsal yapısı da önemli rol oynar. Orta doğu toplumlarında aile bağları çok daha güçlü ve kadın erkek ataerkil yaşamış. Batı toplumlarında aile bağları tam olarak bizde ki gibi değil! Ama bir zamanlar orada da öyleydi. Şimdi aile yapısı feodallik gibi detaylar başka hikayeler ama insanlar değişir. Toplumlar değişir. Bizim toplumuz da değişecek! Eşcinsellik hep vardı ve olacak. Aileler bu gerçeği görebilecek bir kıvama gelecekler. Çünkü söz konusu kişiler kendi çocukları ve kendi çocuklarının eşcinsel veya trans olduğunu fark edebilecek bir zihniyete gelebilirler. Yer yer ailelerin çoğu bunu hep bildi. Ama görmezden geldi. Eşcinsellik yasaklandığı ve dışlandığı için çocuğuyla ilgili farkındalığı kendi bile kabul etmedi. Ancak sonuç olarak insanlar ve dolayısıyla toplumlar kendi içlerinde er yada geç çözüm üretirler. Ve bizim toplumumuzun bu sürecine ben 20 yıllık bir tahmin biçtim. Siz ne dersiniz? Olumlu olumsuz yorumlarınızı almayı çok isteriz. Gay uygulaması AngelsTurkiye seninle aynı kafada olan bireyleri bir araya getirmeye çalıştığımız müthiş bir topluluk. Türkiye’de eşcinsel evlilik tahmin ettiğimiz 2040 tarihinde yasallaşır mı ve AngelsTurkiye O yıllarda var olmaya devam eder mi ?
Altta size tahsis edilmiş davetiyenizi alabilirsiniz 🙂