
Merak ediyorum, da olaylar erkek doğası, erkek biyolojisiyle mi alakalı acaba. Hani her iki tarafın da erkek olmasından mı kaynaklanıyor diye söyleniyorum bazen. Tabi ki sadece bunlar değil! Hayatta her konuda farklı olasılıklar her daim söz konusu değil mi ? Eşcinsel erkekler derken de geniş bir kitleden bahsediyoruz aslında. Keza, aktif, pasif, aktif pasif veya biseks olmak, ve hatta diğer karmaşık türleri de var. Burada https://stories.angelsturkiye.com/escinsellikte-aktif-pasif-nedir/ aktiflik pasiflikle akalı derin detaylar var. Bakabilirsiniz!
Eşcinsel erkekler ve birliktelikler ülkemizde aleni değil duygusal hiç değil

Karı koca gibi yaşayan eşcinsel erkekleri konumun merkezine alarak yazmaya başlayacağım. Eşcinsellikte çok eşliliği de bunu baz alarak anlatacağım. Eşcinsel erkek ilişkileri genel olarak, kapalı kapılar ardında yaşanıyor tamam ayrı mesele. Neden uzun veya ömür boyu süren türde ilişkileri az görüyoruz. Veya az mı ?
Ülkemizde eşcinsellik özellikle yasak değil. Instagram’daki eşcinsel çiftlerin resimlerini biliyorsunuz. Buna dayanarak ‘ülkemizde o derece açık ilişkiler’ söz konusu değil. O kadar paylaşım görüyorum içlerinde bir tane Türk yok. Ben yok diyorum diye yok değil elbette! Olanlar da ne yapsın! Maalesef eşcinselliğin halen tabu olduğu bir toplumda aşkı veya ilişkileri açık açık yaşamak çok zor. Lütfen bunu ülkemizi veya toplumumuzu kötülemek için söylediğimi düşünmeyin. Bazı şeyler kültür veya zaman meselesidir. Olaylara çoğunlukla iyimser bir açıdan bakmayı yeğlerim. Keza eşcinselliğin suç olduğu bir ülkede yaşamadığım için kendimi kısmen şanslı da hissediyorum. Bu da ayrı bir konu. Toplum yapımıza rağmen, aleni olmasa da ülkemizde çok fazla eşcinsel çift var.
Eşcinsel erkekler ataerkil toplumca baskılanıyor mu? Aktif sayımız bu yüzden mi fazla
Hani bir kültür, örf adet meselesi var ülkemizde. Erkek adam adam gibi olmalı falan! Bu kültür bütünü kişiyi, bırakın eşcinsel aşk yaşamayı, eşcinsel cinsel ilişki yaşamaktan bile alıkoyuyor. Eşcinsel kimliklerini bile rahatlıkla yaşayamayan erkeklerden, eşcinsel birliktelik beklemek çok zordur. Elbette ülkemizde eşcinsel kimliğini açıkça dile getirmese de eşcinsel olduğu bilinen çok insan var. Keza toplumumuz tümüyle eşcinsellik olgusuna karşı değil. Sadece tarifsiz bir tabu ve ön yargı var bu da inkar edilemez. Ve bu ön yargıyı yasal olsun veya olmasın farklı dozlarda dünyanın her yerinde görmek mümkün. Sadece bizim toplumumuza özgü demek doğru değil.
Bu bağlamda, ataerkil toplumlarda, özellikle eşcinsel kişiler, toplumsal davranış beklentilerinin kurbanı oluyor. Ataerkil olmak kötü bir şeydir demiyorum asla! Göreceli olacak belki ama, bir açıdan iyi de diyebilirim :). Çünkü evlilik haklarının verildiği ülkelerde aktif kıtlığı söz konusu gibi bir şey :). Belki de ülkemizde ki aktif eşcinsel nüfusunu çoğunlukta tutan unsur da, bu ataerkil yapımızdır. Kim bilir?
Toplumumuzda eşcinsellik çok ama aşk hiç yok
Toplumun beklentilerine göre yaşamak demek, yerine göre içindeki duyguları bastırmakla sonuçlanabiliyor. Topluma göre şekil almak diye bir şey var. Kişiler, bırakın eşcinsel olduklarını kabul etmelerini, eşcinsel olduklarının farkında bile değiller. Ve hatta bir çok aktif eşcinsel kendilerini eşcinsel olarak tanımlamaktan dahi imtina eder vaziyette. Keza bir kaç kere değil, sürekli olarak başka erkeklerle birlikte olmayı arzu ediyorsan eşcinselsindir diyebiliriz.
Ancak sonuç olarak eşcinsel kimliğini yaşayan bir çok insan var. Halkın içindeki eşcinsel kesim eşcinselliğini iyi kötü bir şekilde yaşıyor zaten. Keza altını da çizmeye, anlatmaya çalıştığım şeyde buna çok yakın. Eşcinsellik var ancak eşcinsel aşk yaşayanların sayısı çok az. Tek eşli yaşayan eşcinsel çiftlerin sayısı da oran açısından bir elin parmakları kadar az. Aşk deyince işin duygusal tarafı asıl mesele. Yani çoğu eşcinsel erkek çok eşli yaşıyor ve sadece orgazm ile eşcinselliği bitiyor. Hatta, kendi eşcinselliğini kabul etmeyen, veya farkında olmayan bir çok eşcinsel erkek, genç veya ileri yaşlarda evleniyor. Benim eski sevgilim de evlendi. Tanıdığım ve alenen eşcinsel olduğunu bildiğim, pasif gay arkadaşlarımın bazıları da evlendi. Ve işin ilginç tarafı tanıdıklarımın ilişkilerinde full pasif olmaları. Bu eşcinseller evlenir ama bir erkekle aşk yaşayamaz mesela! Hepsi için konuşmuyorum elbette ama siz anladınız beni!
Ataerkil toplum’da eşcinsel erkekler – Sorunlu evlilikler!
Şimdi evlenen eşcinsel erkekler kötü bir şey yapıyorlar da demiyorum zaten. Sonuç olarak erkek eşcinseller, biyolojik açıdan erkek ve bir kadınla birlikte olup çocuk sahibi olmaları da normal. Ama bu zorunlu bir tercih mi, toplum aile vb. sebeplerden ötürü kendinden vazgeçmek mi ondan emin değilim. Kesinlikle karşı da değilim, hatta destekleyebilirim de! Ama öyle yada böyle ataerkil toplum yapısı, eşcinsel birlikteliklerin önüne geçiyor! Ve tabi yine daha bir çok detay var değinmek gereken!
Ben, trans yönelimli biriyim, (biyolojik açıdan pasif gay’im) ömür boyu bir kadınla birlikte olmak fikrini kesinlikle benimseyemem. Keza bir kadını asla arzulamadım ve böyle bir şey olacağını da düşünmüyorum. Öyle bir şey olursa da kendi cinsel tanımlamam ‘lezbiyen’ olarak değişecektir 😅 Keza ben kendimi kadın hissediyorum. Ailemin ve çevremin gözüne eşcinselliğimi sokmuyorum ama ailem de bana böyle bir baskı zaten yapmaz. Çünkü cinsel tercihimi bilirler.
Düşünüyorum da ailem baskı yapsaydı, veya çevre baskısını üstümde hissetseydim bende mi genç yaşta bir kadınla evlenecektim? Yani ben bir kadına ereksiyon bile olamam ki. Aile baskısı veya çevre nereye kadar bir faktördür? Bu bağlamda kadınlarla evlenen bazı pasif eşcinseller aslında biseksüel erkekler olabilirler mi? Nasıl da bağladım konuyu dimi 🙂
Bazı mutsuz evliliklerin sebebi eşlerin eşcinselliği
Yukarıda bahsettiklerim evli eşcinsel erkekler için çok kabataslak bir genelleme. Bunların bazıları hayatlarını sessiz sedasız yaşarken bazıları karşılıklı anlaşarak boşanıyor. Boşananlar genelde çağdaş fikirli kendi hür iradesiyle yaşamak isteyenler. Ancak daha muhafazakar ailelerin veya çevrenin içinde olanlar gizlice özel hayatlarını yaşamaya devam ediyorlar. Twitter’da bu tür çiftler görmek artık çok olası. Eşinin eşcinsel olduğunu alenen söyleyenler de var. Değişik ilişki arayışında olanlar da. Lütfen dikkat bu olumsuz bir eleştiri değil. Bazı evliliklerde eşlerden birinin eşcinsel olması mutsuz evliliklerin temel sorunu olabilir demeye çalışıyorum. Sonuç olarak konumuz eşcinsel erkekler ve eşcinsellik sorunları. Yani evli ve eşcinsel olmak bazıları için maalesef yıkıcı bir sorun. Ve sorun olan kısmının altını çizmeye çalışıyorum. Evli ve mutlu bir şekilde devam edenler de var elbette. Haricen evli olduğu halde travesti olan erkekler bile var.
Cinsel haz boyutunda yaşanan eşcinsellik – Türkiye eşcinsel evrimini yaşıyor olabilir mi?
Günümüzde o kadar çok arkadaşlık sitesi var ki! E tabi eşcinsel arkadaşlık siteleri de bir hayli çok. Bir çok sitede ve veya uygulamada profilimiz var. Hele hurnet zaten tek başına hepsine yetiyor. Yakın zamanda çoğu arkadaşıma ‘iyiki hırnet var, millet cinsel kimliğini rahatlıkla yaşar oldu’ demişliğim de var. Keza hörnet sayesinde herkes cinsel hayatını, eşcinsel olduklarını kabul etsin veya etmesin, duygusal veya fiziksel haz boyutunda olsun veya olmasın, bir şekilde yaşıyor. Yani özellikle hurnet sayesinde işin aşk boyutuna gelememiş bile olsak, cinsel haz boyutunu daha rahat yaşar olduk. E tabi diğer belli başlı başka uygulamalar ve sitelerde var.
Yani demem o ki kişiler kendi kimliklerinin gereği olan cinsel hayatlarını, günümüzde, neyse ki, daha rahat yaşayabiliyor. Yaşasın elbette! İnsan yaşayacak ki, kendini tanıyacak, karar verecek, ve ne istediğini bilecek. Aradığını bulmak başka mesele… Ben özellikle de eşcinsel aşklar konusunu ve eşcinsel erkeklerin çoğunlukla çok eşli yaşam tarzlarına istinaden ‘neden?’ sorusuyla giriş yaparak, hepsini değilse de bir kaç parametreyi ele alarak düşüncelerimi ifade etmek istedim.
Toplumumuzda, her toplumda olduğu gibi eşcinsellik yüzlerce yıllık bir gerçek. Fakat yukarıda da bahsettiğim bir çok kültürel fark vb sebeplerden ötürü toplumlarda eşncinsellik konusu da farklılık gösteriyor. Eşcinsel aşkların daha da norm olması öncelikle eşcinsel ilişkinin toplumsal açıdan da norm olmasıyla alakalı. Bizim toplumumuzda norm olması için halen zamana ihtiyaç var. Öte yandan kişilerin eşcinsel kimlikleriyle rahat etmeleri ve kendilerini kabul etmiş olmaları da gerekir. Yani toplum bunu tolere edebilir bir hale gelmeden bu toplumun eşcinselleri bile eşcinsel aşkı kabul edemez ve yaşayamaz.
Türkiye’de eşcinsel evlilik 2040 yılında yasallaşacak

Dünyada eşcinsel evlilik hakları olan ülke sayısı sanıldığı kadar çok değil. Yani göreceli demek daha doğru. 2019’da dünyada 193 resmi ülke ve ortalama 30 40 tane ülkede eşcinsellik yasal. Ancak yine de eşcinsellik tabu olmaktan çıkmıştır diyemeyiz. Yasal olmayan bazı ülkelerde eşcinsellik yoktur da diyemeyiz. Ülkemizde yasal evlilik hakkı yok ama eşcinselliğin boyutu belli. Bunların hepsi farklı veriler. Bu veriler çerçevesinde, tek eşli bir yaşamı benimsemiş aleni eşcinsel çiftleri, eşcinsel evliliklerin yasal olduğu ülkelerde daha sık görüyoruz. Eşcinsel evliliklerin yasallığı, toplumun gelişmişliğiyle orantılıdır demek veya çeşitli açılardan toplum düzeyini ölçme çabası ne kadar doğru olur bilmiyorum. Ancak her toplum zamanla kendi şeklini alacaktır, almıştır! Türkiye kendi eşcinsel evrimini yaşıyor bir şekilde. Eşcinsellik ülkemizde çoğunlukla fiziksel hazza dayalı, çok eşli, bir olgu olarak devam edecek. Mesela 2040 yılında belki Türkiye’de eşcinsel evlilik yasallaşabilir. Burada 👉 Türkiye’de eşcinsel evlilik hakkında yazdıklarımı okuyabilirsiniz.
İlişkilerini açıkça yaşamaktan çekinmeyen istisnalar var!
Ülkemizde eşcinsel ilişkisini rahat bir şekilde yaşayan eşcinsel çifler de var. Bunların bazılarının ailelerine kadar herkes biliyor ve bu konuda rahatlar. E tabi iki geniş görüşlü aile taraflarının çocuklarının bu durumunu bilmesi ve kabul etmesi çok özel bir ayrıcalık. Amerika’da bu ailelerden daha fazla var. Ancak Türkiye’de az sayıda olan bu örnek, geneli temsil etmiyor. Ve bu aileler gibi daha çok ailenin olduğu bir topluma dönüşmek zaman meselesi.
Evet sevgili arkadaşlar! İşte yukarıda bahsettiğim ve bahsetmediğim bir çok ayrıntıdan mütevellit, eşcinsel aşklar maalesef ülkemizde aleni bir konu olamıyor. Yakın zaman içinde de böyle bir olasılık görünmüyor. Ancak toplumlar zamanla değişir ve bir gün toplum olarak nasıl bir algıya sahip olacağımız belli olmaz.
Bir topluluğu özel yapan zihniyettir. Zihniyetin olumlu yönde değişmesi, yerine göre tek bir kişinin hayatına sığamayacak kadar uzun bir meseledir. Fakat okyanusta damla misali hepimiz her alanda toplumsal zihniyetin gelişmesi için uğraşmalıyız ki daha sağlıklı kitleler olalım. Tek eşli yaşamak kötü değil ve çoğumuzun istediği de budur.