
Türkiye’de travesti olmak ve fuhuş gerçeğinin zorluklarını, bir travestinin kendinden dinlemek istedik. Travesti Bihter ile 2015 yılındaki röportajımız;
Bihter İstanbul Beyoğlu’nda oturan 29 yaşında bir travesti. Kendisiyle Travestiler ve seks işçiliği hakkında bir röportaj yapmak istedik. Kırmayıp bizi kabul etti. Bihter’in evine vardığımızda diğer bir kaç travesti arkadaşı daha vardı. Bir birlerine lubunya diye seslenmeleri dikkatimizi çekti. Bihtere, lubunya nedir diye sorduk. Bihter zırıl kadınsı tiplere ve travestilere lubunya denir diye açıkladı. Ayrıca konuştukları dil de lubunca olarak geçiyor. Röportajımıza başlamadan önce pastalar çörekler yedik bir hayli dedikodu yaptık 🙂 Yani Bihter’in deyişiyle Gullüm yaptık! ”Gullüm yapmak” lubunca dilinde arkadaşlarla bir araya gelip eğlenmek dedikodu yapmak oluyor. Röportajımıza başlayalım
Neden travesti oldun?
Benim amacım travesti olmak değil, kadın olmak! Bana sorarsanız, kadın gibi hissettiğim için; ”Kadınım” derim. Türkiye’de travesti olmak, eşittir kadın olmak değil bu algıyı çok iyi biliyorum. Ama maalesef toplum beni kadın olarak kabul etmese de bunlar benim duygularım ve benim hayatım. Ön yargılara göğüs germekten başka ne yapabilirim ki! Yani dediğim gibi kadın olmak için kadın oldum, travesti olmak için kadın olmadım.
Türkiye’de travesti olmak fuhuşu seçmek mi?
Türkiye’de travesti olmak fuhuşa itilmek olarak değil de, fuhuşu seçmek olarak algılanıyor. Hayır kimse fuhuş yapmak istemez! Zira çok sevilecek bir iş değil. Bu sadece minareyi çalan kılıfını hazırlar ata sözünü hatırlatan, veya bu işin götürülerini en başta kabul etmeyi gerektiren bir durum. Yani fuhuş yapmak zorundaysanız ”zorundasınız”
Ne kadar zamandır fuhuş yapıyorsun ?
5 – 6 yıl kadar olmuştur herhalde! 2007 2008 den beri fuhuş yapıyorum.
Peki fuhuş amaçlı mı travesti oldun? Seni bu sürece iten neydi?
Hayır, fuhuş yapmak için travesti olmadım… Beni daha net anlamanız için olayları biraz geri den başlatarak anlatmak isterim sakıncası yoksa! Ailem mersinde yaşıyor, ticaret lisesi mezunuyum. İstanbul’a çalışmak için gelmiştim. ilk geldiğimde amcamlar’ın evinde kalıyordum. Bir yıl kadar sonrada 1+1 çok şirin ve ucuz bir ev tuttum kendime. O sırada neredeyse 1 yıldan beri Özel bir giyim mağazasında reyon sorumlusu olarak çalışıyordum. Katı kuralların olduğu sert koşullarda köle gibi çalıştığım bir mağazaydı. Ama işimi seviyordum Herhalde bir kaç yıl daha kalsaydım müdürlüğe kadar terfi edebilirdim.
Hep kadınsı mıydın?
Pardon Bihter lafını kesmek istemezdim…O zamanlar çalışırken yine kadınsı mıydın yani ? Ya da nasıl görünüyordun?
Hayır şimdi gördüğünüz kadar kadınsı değildim tabii. Ay bir alemsin kız dur lafımı bitireyim :). Cinsel kimliğim bütün mağaza personeli tarafından biliniyordu. Erkek görüntüsünde de olsam efemine davranışlarım vardı yani :). Ancak mümkün olduğunca göze batmamaya çalışıyordum, Patronlarım beni severdi. Zira istediğim hayatı yaşamadığım da ortadaydı. Kafama koymuştum bir kere kadın olmak istiyordum. Daha doğrusu sizin deyiminizle ”travesti” olmak istiyordum. Sonradan hormon tedavisine ve lazer tedavisine başladım. E tabi bir yandan işime de devam ediyordum. Aradan 4 – 5 ay geçti ve yüzümdeki tüyler dökülmüş yüzüm ışıl ışıl olmuştu. Bir yandan hormon takviyeleri de yüzümü ve bakışlarımı değiştirmeye başlamıştı ve göğüslerim oluşmaya başladı… ilk aylarda saklaya biliyorken artık saklanamaz hale gelse de bol gömleklerle kapatıyordum bir şekilde ne yapayım.
İşten ayrılmak zorunda kaldım
Artık bir yerden sonra mağaza gelen müşterilerin bile dikkatini çeker oldum. Tabii ki nihayetinde iş yerimdeki patronlarımın dikkatini çekmeyi de başardım. Ve nihayet beni odalarına çağırttılar. Sebebini anlamışsınızdır. Uzun uzun konuştuk bende durumu daha fazla saklamanın gereği olmadığını düşündüm. Sağ olsunlar, patronlarım çok dürüst ve son derece nazik insanlardı. Çok kibar ve düzgün bir şekilde koşullarına uymayacağım için tazminatımı ödemek istediklerini söylediler. İşten çıkartmak kelimesini bile kullanmadılar. Bu kadar nazik bir tutuma karşı da siz olsaydınız ne yapardınız ? Tabii kabul ettim, çünkü benimde çok saygım vardı patronlarıma. Hayır diyemezdim….

Tazminatımı alıp işten ayrıldım, bir kaç ay sonra evimden çıkmak zorunda kaldım çünkü tazminat olarak aldığım para kirayla erisin istemedim. E düzenli gelir yok ne yaparsınız? Paran olmazsa herkes seni evinde oturtur mu ? Neyse… sonra bir Gay arkadaşımın evine oda arkadaşı olarak yerleştim kirasına ortak oldum. Omzumdaki yük azaldı bir nebze. Bir yandan da başka işler arıyordum. Sürekli mağazalara CV gönderiyordum (bu arada CV’mdeki resmim hormon tedavisinden sonraki halim değildi elbette) Hemen iş görüşmelerine çağrılıyordum çünkü işim açısından güçlü bir CV’ye sahiptim. 6 7 yıllık mağazacılık deneyimim benim için büyük bir avantajdı.
İş başvurularım oldu
Ancak görüşmelere gittikten sonra, hep maille dönülüyor ve maalesef uygun bulunmuyordum. E translığım her yerimden belli oluyordu artık. Ne kadar kapayabilirdim? Anlayacağınız, maalesef iş bulamıyordum. Bir kaç kozmetik ve güzellik merkezinde biraz zoraki de olsa çalıştım çünkü tam olarak bana göre işler değildi. Mağazacılıktan sonra bu tarz kozmetik işinden ne anlarım? Ayrıca maalesef asgari ücret veya biraz üstü rakamları çocukken çalıştığım mağazalarda alıyordum. Ama ne yapayım, elimdeki paranın yetmeyeceğini biliyordum. Bu sırada CV gönderecek mağaza kalmadı. Bir kaç kez ailemden para istedim. Ama zengin bir ailem yok ki…Ayrıca kaç defa isteyebilirim nereye kadar isteyebilirim? Anne ben travesti oldum param kalmadı diyemezdim ya 🙂 Bu bölümler apayrı bir dramatik hikaye emin olun buraları geçiyorum.
Neyse… Sonrada Bazı arkadaşlarımdan borç para istedim. Ama hala bir iş bulamıyordum ve aldığım borçları ödeyemez hale geldim. Arkadaşlarımla maalesef aram açıldı. Yani bazen hayatta tek başınıza kalabiliyorsunuz. Öteki olup dışlanmak ve yapayalnız bırakılmak yaşamadan anlaşılmaz. Derken daha fazla ayrıntı ve zorluk, mecburiyet, işsizlik, ötekileşme derken istemeden gelişti her şey işte kendi kendine… Bir yandan da kadın olmak, hormonuyla, lazeriyle sürekli bir külfettir. Hayat bazen azda olsa kontrolümüzden çıkabiliyor demek ki!
Neyse ki, yalnız değildim… Çok travesti arkadaşım vardı. Zaten siz travesti diye adlandırsanız da kadın gibi hissettiğimiz gerçeğini değiştiremezsiniz. Biraz zaman geçti vs. derken silikon ameliyatımı yaptırdım ve ameliyattan sonra iyileştikten sonra artık bu işi yaptığım gerçeğini kabul ettim. Maalesef bu benim gerçeğim benim hayatım… Öyle pat diye olan bir süreç değil bu
Ailenle görüşüyor musun?
Seni çok iyi anlıyorum Bihter. Biraz özel olacak ama Ailenle görüşüyor musun?
Yani telefonda görüşüyorum evet… Dönüşümüm esnasında bir kaç kez ailemin yanına gidip gelmiştim… hormondan büyüyen memelerimi korse ile saklıyordum. Erkek kardeşim, ablam, anne babam elbette bendeki değişikliğin farkındalardı. Onlara her şeyi anlattım. Evde bir dram işte… Benim gibi arkadaşlarımın çoğu bu ve benzeri dramı yaşamıştır. Ancak siz iyi olun mutlu olun da ailenize bu yeter. Hangi aile evladının mutsuzluğunu ister ki ? Bu yüzden, silikonları mı taktırdıktan sonra bir daha hiç gitmedim. O zamandan beri de ailemi görmüyorum ama sık sık telefonda konuşuyorum.
Peki ne iş yapıyorsun diye sormuyorlar mı ?
Soruyorlar elbette… Özellikle de annem çok üstüme düşüyor bu bağlamda…Ama dediğim gibi güzellik merkezinde çalışıyorum falan deyip geçiştiriyorum. Onlara fuhuş yaptığımı söylemedim söylemeyi de düşünmüyorum. Çünkü hiç bir aile çocuğunun bu işi yapmasını istemez. Ama bu korkuyu yaşadıklarına eminim. O yüzden bu durumun sonsuz bir muamma olarak kalmasından yanayım. Onları bu kadar üzmeye hakkım yok diye düşünüyorum. Annem ille de gel biraz kal diyor ama silikonlarım var ve artık tamamen kadın gibiyim. Yıllardır gömlek ve kundura giymedim. Tamam ailem durumumu biliyor ama kadın halimle karşılarına çıkmaya hazır mıyım bilmiyorum? Son gittiğimde korse falan derken göğüslerimi kapatmıştım. Şimdi nasıl yaparım onu düşünüyorum.
Halen iş arıyor musun?
Bir işe girmek istemiyor musun artık? Hala CV gönderiyor musun ?
Elbette bir işe girmek isterim ama maalesef travesti kimliğimle bana iş verecek bir mağaza bulmak ya çok zor yada hiç yok. Ama kuaför veya güzellik merkezi gibi yerlerde de çok düşük maaşlar veriyorlar. Asgari ücret 1500 TL bile değil ama benim evimin kirası 1500 TL’den fazla.

Fuhuş yapmaktan memnun musun?
Hayır tabii ki de değilim. Ama bu sorunun ayrıntılarına girmezseniz çok sevinirim. Bir şekilde mecburiyetin içindeyken memnun musun değil misin gibi soru aslında çok rahatsız edici. Kusura bakmayın biraz fazla açık sözlüyüm belki ama bununla ilgili konuşmak istemiyorum.
Peki, Sosyal hayatın nasıl?
Herkes gibi sinemaya, tiyatroya gidiyorum geziyorum. Bazen yurt dışı turlarına katılıp diğer ülkelerdeki trans hayatları da görüyorum. Sosyal yaşantımda bir sorun yok. Çevremde bir sürü travesti arkadaşım var. Bizimde kendi aramızda bir sosyalleşme şeklimiz var elbette. Dedikodumuz ile, tartışmalarımız ile, küsmelerimiz ve barışmalarımız ile biz de toplumun diğer insanları gibiyiz. Sadece dış görüntümüz biraz farklı. Hatta bazılarının travesti olduğunu ben bile anlamıyorum, bildiğiniz kızdan bile güzeller.
Ama şükür olsun, eskiye göre daha rahatız gibi geliyor bana. Bazı büyük ablalarım öyle diyor ”eskiden daha kötüymüş, millet öcü görmüş gibi bakarmış travestilere. Şimdi kimse o kadar çok umursamıyor muş gibisinden konuşuyorlar. E tabi özellikle İstanbul’un bazı semtlerine istinaden bunu söylüyorlar. Zira, bazı semtlerde veya şehirlerde sorun oluyor.
Gelecek için planların var mı? Türkiye’de travesti olmak zor mu?
Elbette var…
Öncelikle kendi evimin sahibi olmak istiyorum. Yaşlılık var zorluk var. Kira ödeyecek durumum olmayabilir. O yüzden para biriktirip ev almak ve sonrada yurt dışında ameliyat olmak istiyorum. Çünkü Türkiye’de travesti olmaktan çok öyle bilinmek daha zor. En azından ameliyat olunca devletin bütün mercileri tarafından kadın olarak kabul göreceğim için sanırım daha rahat yaşayabilirim. Ama o öyle bile olsa, yine de travesti veya transseksüel diye adlandırılacağım yani. Bakalım görüce-ez! Birde koca bulursam tamam 🙂
Son olarak neler söylemek istersin? Türkiye’de Travestiler için neler yapsalar iyi olur?
Şimdi öncelikle şu konuyu açıklığa getirmek isterim. Türkiye’de travesti olmak fuhuşa itilmek olarak değilde, fuhuşu seçmek olarak algılanıyor. Hayır kimse fuhuş yapmak istemez! Zira çok sevecek bir iş değil. Bu sadece minareyi çalan kılıfını hazırlar ata sözünü hatırlatan, veya bu işin götürülerini en başta kabul etmeyi gerektiren bir durum. Yani fuhuş yapmak zorundaysanız ”zorundasınız”. Yetkililerin benim gibi bireylere yönelik iş sahaları oluşturmasını isterdim mesela. Tayland vb bazı uzak doğu ülkelerinde örnekler var. Bizde neden olmasın?
Türkiye’de travesti olmak eşittir sadece fuhuş mu?
Bu biraz zor bir soru… Hiç bir travesti iş verilse bile 900 TL maaşla çalışmaz. Ben 2008 2010 yıllarında işten ayrıldığımda 2200 TL maaş alıyordum, Aynı işte kalsaydım maaşım belki 4500 falan olmuştu yada daha fazla. Ama mağazacılık benim mesleğimdi ve deneyimli idim. Çoğu travesti arkadaşımın ve hatta artık benim de bir mesleğimiz yok! O yüzden belki bizim için değil de gelecek nesiller için faydalı olabilecek şeyler yapılabilir. Ama öncelikle bir kanun çıkması pek fena olmazdı. Böylece insanlar işlerinden çıkmak zorunda kalmazdı… Hani belki geçiş süreci tamamlanana kadar ücretsiz izne ayrılmam teklif edilebilirdi falan. O zamanlar ben bile o zihniyette değilken bunu patronlarımdan bekleyemedim heralde. Hadi benim ilişkilerim vardı aile gibi olmuştuk falan ama herkes bu şekilde çalışmıyor ki bir iş yerinde. Yani bilmiyorum başka neler yapılabilir hiç düşünmedim sonra.
Sevgili Bihter, bu güzel röportaj için ve bize evini açıp ”sizin deyişinizle” gullüm yaptığın için teşekkür ederiz.
Bu röportajımızda söz konusu resimlerinin yayınlanmasını istemediğini biliyoruz. Ancak ileri ki dönemlerde travestiler ile alakalı başka röportajlarımız olursa katılmak istersin diye düşünüyoruz.