Sanırım ben hem geçmişi hem de geleceği düşünerek zaman harcıyorum. Ancak geçmiş, olmuş ve yaşamış olduğum bir dönemdir. Bu yüzden daha fazla veriye sahibim. Muhtemelen hepimiz öyleyizdir. Keşkelerimiz olmuştur. Keşkesiz insan var mıdır ki? Yani geleceği düşünme kısmı bende genellikle daha olumludur. Ancak geçmiş, genelde kızdığım, öfkelendiğim ve aklıma geldikçe geçmişe gidip dövesim geldiği insanlarla dolu. Öte yandan irrasyonel bir şekilde geçmişi özlemekten de kurtulamıyorum.
Psikolojik destek almaya ihtiyaç duyacak kadar hem de. Yani benim ve bence çoğu insanın geçmişini veya geleceğini düşünerek zaman harcadığı kesinlikle bir muamma. Ve ben bu sorunun yine bir insan tarafından sorulmadığına eminim. Böyle bir şeyi kim merak eder ki? Bilenler bilir… Bu WordPress sisteminin daily promtların biri. Ama artık bu soruları görünce, bu soruları insanlar mı hazırlıyor yoksa yapay zekâ mı hazırlıyor diye düşünüyorum… Ve soruları gördüdaha somut fikirler ediniyorum. Günümüzdeki yapay zekâ robotlarıyla da sıklıkla sohbet eden biri olarak deneyimliyim. Neyse…
Kesinlikle yersiz dersem uygun olmaz biliyorum. Çünkü tarih tekerrürden ibarettir. İnsan geçmişiyle var olur. Geçmişinde yaşadıklarının sonucu olarak prikolojisi bozulmuştur ve hatta delirmiş olanları bu yüzden blog yazarken aramızda göremiyoruz. Hoş gerçi delirmiş blog yazarları da var 🙂
Geçmiş geleceğe ışık tutmak için deneyim olarak kullanılmalı diyorum. Ama boşa diyorum. El feneri değilki ışık tutacan. Ayrıca gelecek ışık hızının bile yetişemeyeceği kadar uzak ve hızlı. Yine felsefe yaptım ama ha. 🙂 Yani ne bilim işte insan geçmişinı değiştiremez özetle. İyi veya kötü geçmiş geçmiştir. Geçmiş deyince reankarnasyon da dagil mi ayrıca? 🙂 Maalesef o kadar geçmişe gidemiyorum. Ben kendi tekamülümün henüz ‘ben‘ durağındayım. Benden sonrası da zaten bilemem. O rası yine felsefi gelecek olduğu için sanırım konu dışı. Neyse buraya kadar saçmaladığım için geçmişi geçmişte bırakıyorum.
Asla olumsuz düşünmem… Dersem inanma…. Hatta inan ya… Niye yalan söyliyim ki!… Hatta neden yalan söylemeyim ki ? Sana ne yalan da söylerim doğruyu da söylerim sasna mı sorcam 🙂 Ses bir ki üç düzeltme… Yani hangimizin geleceğe yönelik olumsuz kaygıları yoktur ki. Heleki bu hayat pahalılığında gelecekten kaygı duymamak elde değil. Hatta sonuca bakınca gelecekten bir umudu dahi kalmıyor insanın. İşte; Allahım sen büyüksün… İnsanı nasıl yaratmışsın ki insan gelecek kaygılarıyla anda sıkışıp kalıp delirmiyor neyseki. 🙂 Aksi halde hep aynı düşünceye takılıp kalsaydık sanırım tam bozulurduk. Ufak tefek bozukluklarımız vardır ya hani! Yani tüm olumsuzluklara rağmen insan yarından asla umudunu kesmiyor. Bilmem kaç ay ömrün kaldı deseler bile insan umut etmekten hiç vazgeçmiyor. Çünkü umut çölde bir yağmur damlasıdır. Yarın ola hayrola