
Reklamlar bir ürünün veya servisin duyurulmasında kullanılan çok etkili bir yöntem. Peki bir ürün veya servis reklamlarla ihtiyaca dönüştürülebilir mi?
Günümüzün en etkili ticaret yöntemlerinden biride hiç kuşkusuz ki reklam. Yani hali hazırda alacağımız şeyler vardır. Reklamlar ise bu ihtiyaçlar doğrultusunda bize alternatifleri belirler. Durum böyle olunca reklamların kişiler üzerindeki etkisi de tartışmaya açık. Çok büyük maliyetleri olan reklamların elbette kat be kat getirisi oluyor. Ancak reklamlar nasıl oluyor da kitleleri bu derece etkileyebiliyor? ”Reklamcılık sektöründe Subliminal reklamlar ismiyle ortaya çıkan ve direk olarak bilinç altına etki ettiği iddia edilen bir reklam türü vardı. E tabi bunun safsata olduğu da sonradan ortaya çıktı falan. Ama bu başka bir tartışma konusu ve reklamların bilinçaltını etkileyip etkilemediği halen tartışmaya açık.
Söylenene göre subliminal reklamlarda genel olarak, bilinç altına farklı mesajlar içeren ve kişinin ilk bakışta fark edemeyeceği bir görüntü yerleştirerek, hedef ürüne yönelim sağlanır. Örneğin yemek reklamında marul ve domateslerin arasına bir banknotun yerleştirilmesi veya sigara ve içki reklamında cinselliği çağrıştıran bir resmin gizlice kullanılması subliminal bir mesaj verme gayesi taşımakta. Hani temel iç güdülere hitap eden unsurları gizlice one çıkarnak mıdır subliminal tarafta olaylar? Bu arada dünyada bazı ülkelerde subliminal mesaj hukuken yasak. Safsata ise niye yasaklanıyor acaba? Subiminal mesajlarla alakalı olarak alttaki videoyu izleyebilirsiniz.
Reklamlarla alakalı genel geçer bildiklerimiz
Ne alacağıma reklamlarla mı karar veriyorum

Subliminal mesaj içeren reklamlar safsata deniyor evet. Ancak bu durum genel anlamda bildiğimiz ‘reklamcılığın’ direkt olarak etkili olmadığı anlamına gelmiyor. Yani subliminal falan olmasına gerek yok etkili olması için.
Diyelim ki markete gittiniz ve herhangi bir ürün alıp çıkacaksınız! Raflarda gördüğünüz bütün markaların reklamlardan da tanıdığınız ürünler olduğunu fark edersiniz. Elbette sürekli reklamları düşünerek alış veriş yapmayız, zira marketlerde, reklamlarda görmediğimiz ürünler de var. Sonuç olarak reklamlarla en çok göze çarpanı yada özellikle tercih ettiğimiz bir şeyi alır çıkarız. Bu normal bir ‘reklam ve kişi’ ilişkisinden beklediğimiz sıradan etkiye tepki. Yani evinizde deterjan bitince yada bir şey gerektiğinde gidip temin etmek sıradan bir etki tepki sonucudur.
Öte yandan, bir deterjan söz konusu ise buradaki hedef kitle elbette öncelikle ev hanımlarıdır, o yüzden ev hanımlarının görme ihtimalinin en yüksek olduğu saatler, reklam verenlerin en çok sonuç aldığı saatlerdir. Neden bu saatler tercih ediliyor? Çünkü daha çok ev kadının görmesi, söz konusu markanın satışlarını doğrudan artırıyor. Yani subliminal olmasa da reklamlar etkili. İnsanlar öyle veya böyle reklamlardan etkilenir. Etkilemek için yapılmışlardır keza! Ben beynimizin veya bilincimizin derinlerinde bir yerlerde bu reklamlara tepki veren bir mekanizması olduğunu düşünüyorum açıkçası.
İhtiyaca dönüştürmek için defalarca gör ve hikayeyi anla
İhtiyacımız olmadığı halde bir şeyleri ihtiyacımız varmış gibi gösteren reklamlar da var mıdır? Burada nasıl bir etki yaratıp nasıl bir tepki almak istendiği reklam şirketlerinin meselesi. Gerçekten reklamlar ihtiyacımız olmayan şeyleri de almamızı sağlayabiliyor mı ? Bu direk bir etki midir? Yoksa zamanla reklamların tekrar tekrar ekranlarda görülmesi bilinç altında bazı değişikliklere mi neden oluyor? Söz konusu birini etkilemek ise, bu tür reklamlara en iyi örnek olarak teknolojik ürün reklamlarını gösterebiliriz. Bunu da şöyle resmetmeye çalışalım; Diyelim ki elimizde standart ve her işi gören bir cep telefonu var. Fakat reklamlarda gördüğümüz o müthiş işleri yapan, dev kameralarla ve donanımıyla çok hızlı çalışan mobil cihazları bilirsiniz. Özetle elimizdekinden daha iyisini görünce ona sahip olma isteği hepimizin içinde beliriverir . Ve sonuç olarak biz almasak bir diğeri alır.
Özellikle dijital ortamda yaratılan teknoloji reklamları etkili olma konusunda başı çekiyor gibi. E tabi deterjan reklamları da buna örnek iyi bir örnek. Hatta şampuan vs genel olarak temizlik malzemelerini hep teknoloji ile harmanlarlar. Görsel efektlerle basit bir kimyasal bileşen, teknolojinin yardımıyla bir hikayeye dönüşüyor. Ve neredeyse ürünle çok az bağlantısı olan mesajları veren dev sloganlar bu reklamlara eşlik eder. Örneğin ‘yıka ve çık’ sloganını bilirsiniz. Hani bu sloganla sanki yıkayıp çıkınca her şey bitiyor tüm sorunlar düzeliyor demek istiyorlar gibi. 🤣 Yani işte reklamcılık sektöründe olan şeyler.
Elbette sahip olduğumuzun yaptığından daha iyisini yapan bir ürün varsa bu bir ihtiyaç değildir. Ancak reklamlarda sunuş şekli bunu bir ihtiyaca dönüştürmeyi hedef almaktadır. Ancak aynı üründen birden fazla marka olduğunu göz önünde bulundurursak, reklamı en etkileyici olan ürün, pazara sahip olur. Keza öyledir de. E iyi reklamlar pazarda en büyük pay sahibi olankardan geliyor.
Reklamların amacı da zaten bu değil mi? Ürünlerin satışlarını arttırmak. Ve kişilere yeni ihtiyaçlar yaratmak. Mesela şampuan reklamlarını bilirsiniz. Sürekli yenilenen formüller ve ambalajlar. Sanki sizi süper kahramana dönüştürecekmiş gibi o biçim sloganlarla sürekli göz önündeler. Kepek şampuanı reklamları da benzer slogan ve hikayelerle öne çıkan ürünler arasında.
Reklamlar sadece televizyon da gördüğümüz reklamlardan ibaret değil, her türlü yayın organı üzerinden reklam yapılıyor. Radyolar, internet ve hatta cep telefonumuza indirdiğimiz basit uygulamalardan bile reklam yapılmaktadır. Amaç belli, daha çok kişiye ulaşmak ve daha çok satış ve dolayısıyla bilinirlik. E tabi reklam sektöründe en etkili reklamlar televizyonda gördüğümüz görsel ve işitsel reklamlardır. Bu yüzden en pahalısı da bu reklam türüdür.
Bir reklamı izlerken her ayrıntıya bakamayız, ama bu gözümüzün görmediği anlamına gelmez. Veya farklı frekans ve sesleri biz duymuyorsak, kulağımız da bunu algılamıyor diyemeyiz. Yani beynin bizim kontrolümüz dışındaki kısmı olan ”bilinç altı bölgesi” farklı çalışmakla birlikte yönlendirilmeye müsait olabilir.
Reklamların tam olarak nasıl etkili olduğunu şöyle bir örnekle anlatmaya çalışalım. Markete girdiniz ve büyük bir alış veriş sepeti alıp raflarda dizili ürünlerin önünden geçiyorsunuz. En temel ihtiyaçlarımız alınırken daha sabit kararlarımız vardır, ancak daha değişken alışverişler için de raflara bir göz atarız. Tam da bu sırada ihtiyacımız olan veya olmayan farklı ürünler, renkleri ve ambalajları ile TV reklamlarında da gördüğümüz haliyle bilinç altı tarafından tetiklenip elimizi ürüne götürmemizi sağlıyor olabilir mi. Burada reklamı en iyi yapılan kazanır dersek yanlış olur mu? Elbette bu çok geniş ve tam dayanağı olmayan bir örnek oldu. Çünkü alıcı için ürünün fiyatı da önemli. Beklediğimizden pahalı ise, daha ucuz ürüne yönleniriz. Marketteki ürünleri bir çok açıdan ve fiyat performans bazlı inceler yine son kararı biz veririz. Günümüzde artık ürün inceleme diye bir sektör var. Ve daha bilinçli kullanıcıların olduğu günümüzde insanlar yorumlara mutlaka göz atıyor.
Neyse ki reklamlarla beynimizin direkt olarak yıkanması söz konusu değil bununla ilgili olumsuz bir bilimsel kanıt da yok! Ama reklamların çok büyük etkisinin olduğu inkar edilemez. Beynimiz yıkanmıor ama etkileniyoruz. Öyle olmasaydı bu sektörde bu kadar büyük paralar döner mi? Piyasaya yeni çıkan, örneğin bir çikolatanın muhteşem bir reklamla sunulmasından sonra 10 milyon tane satıldığını göz önüne alırsak, reklamın ne derece güçlü olduğunu bir kez daha hatırlayabiliriz. Günümüz görsel teknolojileriyle reklamlar kişi bazında küçük ama kitle bazında büyük etkiler meydana getirebiliyor. Reklamlar internetteki tüm uygulama ve bir çok websitesi için de bir kazanç sektörüdür. Blog yazarak para kazanmak başlıklı konuda öğrenmeniz için birşeyler var. Bu yazıdaki reklam meselesi o bloglar için çok önemli.
Söz konusu kesme uygun reklamlar
Reklamların neden defalarca gösterildiğinden biraz bahsettik. Özetle son kullanıcının kararı üzerinde azda olsa etki sağlamak için değil mi? Ayrıca günümüzde direkt mesajın verildiği reklamların subliminal mesaj içeren reklamlara göre çok daha etkili olduğu da çalışmalarla ortaya konmuş. Yani iyi bir reklam söz konusu ürün veya servis için bilinçli olarak sempati kazandırıyor. Buna alışkanlık da diyebiliriz. Öte yandan söz konusu ürüne en çok ihtiyaç duyanları hedef almak direkt olarak pazarlama taktikleri arasındadır. Yakın zamanda bazı değişiklikler oldu tam detaylarını bilmiyorum ama, örneğin arama geçmişiniz ve reklamlar arasındaki bağlantı da yine bu hedef odaklı pazarlama taktiği ne dayalı. Yani arama geçmişiniz reklamcılık sektörü için kullanilan bir veri.
Günümüzde ve öncesinde reklamlar ve algı
Teknoloji geliştikçe reklamların da etkisi artıyor. Reklam önce de vardı şimdide var. Geçmişte hitap ettiği kesim ve bilgi düzeyi doğal olarak şu an ki hitap ettiği kesimle aynı bilgi düzeyinde değil. Doğal olarak toplumların gelişimi ve reklam ilişkisi bütünlüğü, eş gelişen olgular üzerine kuruludur. Yani şöyle özetleyelim. 80’lerde izlediğimiz reklamlar, günümüzde yayınlanan reklamlarla ortalama aynı etkiye sahipti. 80’lerdeki reklamları o dönemlerde yine etkilenerek izledik. Lakin günümüzde o reklamları bir hayli komik ve basit buluyoruz. Ama günümüzde komik bulduğumuz görsellikteki o reklamın mesajının aynı olduğuna ve amacına ulaştığına dikkati çekmek isterim. Tek fark görsel teknoloji farkıdır. Zira çoğumuzun aklında kalan reklamın görselleri değil verdiği mesajdır.
Her dizi veya herhangi bir program arasına konulan reklamarın özellikle seçilmiş saatler arasında olması da bilinen bir tesaduftür. Ne kadar çok bilinse de daha çok ve daha çok kere tekrar ve tekrar kere yayınlanmasındaki amaç ne? Zaten bildiğim şeyi derfalarca duymak görmek ve etkilelenmek için mi? işte asıl zihin konrolü budur. Bilinçaltını şartlayan reklamlar hayatta her yerde karışımıza çıkabiliyor. Bahsedildiği gibi olmayan veya söylendiği kadar gerekli olmadığını aldıktan sonra bir kenara attığımız ürünlerden anlayabiliriz. Almak için can attığımız cep telefonunun sıradanlaşması da benzeri bir örnektir.
Reklamın amacı masum mu ?
Eğer söz konusu reklam güçlüyse, gereksiz bir ürün için bile satış patlaması yaratabilir. Ancak söz konusu ürün gerçek anlamda yararlı ise muhteşem görsellikteki reklamlarla hedef kitleyi tam 12 den vuruyor ve çok büyük kazançlar sağlıyor. Hatta bir yerden sonra öyle etkili kullanılıyor ki ihtiyaçlarımız bile programlanabiliyor.
Total olrak bakınca reklam, nasıl sınırların getireleceğinin çok net olamayacağı bir sektör. Sorumlu otoritelerin muhtemelen işleri çok zor. Çünkü insan psikolojisi üzerinde olumsuz etkiler yaratabileceği için her reklamın yayınlanmasına izin verilmeyebilir. İnsan psikoljilerinin etkilenebileceği bir sektörün kontrolünün emin ellerde olmasını ümid ediyorum. Zira işitsel ve görsel medya gerçekten büyük bir güçtür.