Leyla, Gamze, Bülent, Tekin, veya LGBT kimdir diye sorarsanız, komşunuz, kuzeniniz arkadaşınızdır. Hangimizin ailesinde Lale, Gülten, Barış, Tarık veya Ayşe, Fatma, Ahmet, olma olasılığı yok ki? Lezbiyen Gay Biseksüel Travesti Trans deyince yadırgamak neden? Peki kimi Yadırgıyor olabileceğinizi biliyor musunuz? Belki oğlunuzu belki kızınızı, kuzeninizi veya belki de amcanızı dayınızı! Komşunuzda veya diyelim ki yakın çevrenizde LGBT herhangi biri hiç olmadı da sadece sokakta karşılaştınız! Buna rağmen var olduklarını inkar etmek mümkün mü?
Açın gözlerinizi! Bu insanlar sizin en yakınınızdaki sevdikleriniz, akraba veya arkadaşlarınız olabilir! Ve en az sizler kadar normal bireyler! Aynı Anadolu kültüründen veya farklı sosyal tabakalardan, farklı kültür veya ırklardan. Ama canınızdan ciğerinizden, yakınınızdan! Bazı davranışsal özellikleri farklı diye, onları suçlu veya kötü insanlarmış gibi lanse etmelerine izin vermeyin! Keza toplumsal düzen bu tarz çok basit bir davranış şekli üzerine kurulu değil. Ayrıca gördükleriniz davranışlarıyla LGBT olduğunu saklamayanlar. Çünkü tamamen kadın gibi görünen veya tamamen erkek gibi görünen, yani toplumsal normalar açısından normal görünen tipleri zaten fark etmiyorsunuz bile.
Lgbt bireyler benim çevremde veya zihnimde nerde demeniz gerekir! Demek istediğim şudur ki; Eşinizi dostunuzu sıra arkadaşınızı yanlış bir tabu yüzünden sırf LGBT diye dışlamak, görmezden gelmek veya farklı görmek içinize su serpiyor mu? Bilmiyorsan gör, kabul et veya en azından saygı duy ama yok etme! Çünkü onlar her yerde. Geçmişte de vardı şimdi de var ve belki bir gün hor gördüğün LGBT birey gibi senin çocuğunda hor görülecek. Bu mudur istediğin toplum yapısı? Kendi çocuğun bir gün sana eşcinsel veya trans kadın olduğunu anlatsa ne yapacaksın? Bir insanın yatak odasında yaşadıklarının ahlaki sınırları kişinin kendini ilgilendirir, lakin ayrıca, akıl birliğiyle isteyerek birlikte olan hemcinslerin, alan memnun satan memnun davranışlarını yargılamak o iki kişiden başkasına mı kaldı? Bu dünya herkesin kendi sınavıdır!
Farklı yasal özgürlüklerin uygulandığı, gelişmiş toplumlarda, LGBT bireyler olumlu, uyumlu topluluklar olarak tanınsa da, onlara, coğrafyamızda, “ONLAR” diyerek, ötekileştirip, ‘neden?’ sorusuna bile cevap veremediğimiz bir sebep yüzünden nefretle bakıyoruz! Köyünde yaşamış anne annem veya o civardaki biri de bunu anlamaya bilir hor görebilir… Çünkü onlara kendi kadınlıkları ve erkeklikleri bile ayıplar üzerine kurularak öğretilmiştir, ne beklersiniz ki? Köy yerine saçı açık boyalı kadın da giderse dikkat çeker. Ayrıca köy yerlerinde bile LGBT bireyler olduğunu biliyoruz… Görmezden gelmek, yok etmeye çalışmak, var olanı, gerçekleri yok etmiyor. Aksine daha çok belirginleştiriyor. Zaman geçtikçe, insanlar, toplumlar ve dolayısıyla algılar değişiyor. 20 30 yıl öncesinde daha zor koşullarda varlık mücadelesi veren LGBT bireyler, özellikle 2000’li yıllardan sonra kısmen daha güvende yaşamaya başladılar diyebilsek de, ayrımcılığın bittiğini söylemek maalesef mümkün değil.