
Pride tüm dünyada eşcinsellerin var oluş mücadelesinin konu edildiği ve bu temaya yönelik renkli gösterilerle toplu yürüyüşlerin yapıldığı eğlence ve kutlamaların bütünü ve sezonun adıdır. Pembe cumartesi olarak da bilinen bu temada eşcinsel bireylerin haklarına vurgu yapılır. Stonewall olayının ardından başlayan bu anma yürüyüşleri LGBT görünürlük hareketinin başlangıcıdır. Sezon boyunca baskı altındaki tüm lgbt bireyleri ve eşcinsel haklarını temsilen yapılan bu yürüyüşte pankartlar açılır. Toplu bir bilinçle utanç değil onur duymak gerektiğinin altı çizilir.
Lgbt onur yürüyüşünde Kürtçe sloganlar
Türkiye’de son bir kaç Lgbt yürüyüş ve gösterilerinde alakalı veya alakasız değişik politik unsurların da altının çizildiği lgbt camiası tarafından da dile gelmiştir. Yani Kürt bir transın Kürtçe pankart açması veya kürdistan ve pkk vs lehine söylemleri buna örnek olabilir. Ama ne alaka? Elbette kişilerin kendi anadillerin de kendilerini ifade etmeleri başka bir mesele. Ancak Lgbt pride görünürlük kutlamalarında siyasi söylemler veya etnik kimlikler üstünden politik yaklaşımların da altı çizilmiştir. Öte yandan Türkiye’nin en bilinen bazı otoriter lgbt haber ve blog sitelerinin Kürtçe yayınlarını da görmekteyiz. Tabii ki burada Kürtçeye veya Kürtlüğe karşı bir tepki asla söz konusu değil. Bir birey olarak sadece neden Kürtçe içeriklerin olduğunu veya son lgbt yürüyüşlerinde neden bu tür mesajların verildiğini anlamaya çalışıyorum. Maksat çok dilde içerik eklemek ve mesaj vermekse bunun sonu gelmez ve kaldı ki Türkiye’de lgbt bireylerin çoğunluğu Kürt mü? Çeşitli instagram hesaplarında da Kürtçe profil yazılarını görmek mümkün. Bununla ilgili bilgi sahibi olanların yorumlarını önemle arz ederim. Yani kısaca ‘lgbt’ ve Kürdistan ve Kürtçe bağlantısı nedir? Cinsel yönelimler ile etnik kimlikler arasındaki bağlantıyı kuramıyorum.
Kişisel fikrim şudur ki; Lgbt onur yürüyüşü görünürlük mücadelesi ve kutlamalarıdır. Pride kutlamalarının bireysel anlamda direkt olarak siyaset veya politikayla bir alakası yoktur. Ancak yine de meselenin politik olduğu algısı da yaygın bir kanı. Kaldı ki ülkedeki yaygın siyasi veya politik görüşlerin de Lgbt bireylerin yaşam standartları üstünde ciddi etkileri söz konusu olabilir. Yani bazı açılardan bakılınca siyasi veya politik alakalar bulmak mümkün. Öte yandan Lgbt algısı ve olgusunun milli bir olgu veya tehdit olduğunu da düşünmüyorum. Pride onur yürüyüşü evrensel bir mücadelenin bütünüdür. Kişinin kendini ifade ettiği sürece ifadesinin hangi dilde olduğunun tam olarak önemi yok. Ancak bu kişisel ifade özgürlüğünün temelinde lgbt özgürlüğünün dışında konular ele alınırsa bu durumda yürüyüşün, amacı dışına çıktığını söylemek söz konusu olabilir. Evet bu ülkede bir tür Kürt Türk meselesi var ama bunun Lgbt olmakla alakasını halen anlamış değilim. Lütfen hukuki detaylar için bilir kişiye danışınız. Burada yazdıklarım sadece kişisel görüş, sorgu ve çıkarımlardır.
LGBT hakları için gerçekleştirilen etkinliklerde homofobi ve LGBT’lere yönelik şiddete karşı pankart ve billboardlar açılmakta. Bu yürüyüşü, birlikte daha güçlü olduğumuzu, yalnız olmadığımızı ve dolayısıyla yasal hakların talebi için de verilen görünürlük çabasıdır diye tanımlayabiliriz. Ülkemizde 2014 ten bu yana LGBT yürüyüşleri maalesef çeşitli güvenlik sebepleri veya hükümet görüşlü yaklaşımlardan ötürü yasaklandı. Bazılarını bu yasaklamanın sebebini bir kesim lgbt topluluklarının uç gösteri anlayışı veya politik veya siyasi mesajlar vermesinden kaynaklı olabileceği görüşünde. 2014 yılındaki gösterilerde bir kaç trans kadının göğüslerini açarak yaptıkları protestolar da lgbt topluluğu tarafından tepki çekmişti.
LGBT tanımı veya örgütlenme şekli herhangi bir politik, siyasi veya etnik kimlikler üzerinden bir yaklaşım barındırmamalı. Ancak her birey farklı olduğu için bazıları daha büyük bir kitleye ulaşıp bu olguyu politik ideolojilerle bir araya getirebilir! Keza hak arayışı ister istemez politik bir tutum sergilemeyi de gerektirebilir. Lakin bu politik yaklaşım sadece LGBT bireylerin hak arayışıyla sınırlı kalmalı ve özellikle de LGBTİ yönelimleri temsil etmeli. Çünkü LGBT olgusu farklı yönelimlerin hangi etnik kimlikten olursa olsun varoluş mücadelesidir.
Umuyorum ki hem Türkiye’de hem de dünyanın bazı ülkelerinde şiddetle baş etmeye çalışan lgbt bireyler en kısa zamanda hakettiği insan gibi yaşama haklarına kavuşurlar. Çünkü LGBT diye ötekileştirilen bu bireyler aslında hiç de yabancı olmadığımız insanlar. Kimisi toplum veya çevre baskısından ötürü gizlenmeyi, evlenmeyi veya kendilerini hak etmedikleri bir hayata mahkum etmiştir. Peki aslında lgbt kimdir? 👈 Bu yazıyı mutlaka okumanız gerekiyor
https://stories.angelsturkiye.com/lgbt-kimdir-komsunuz-kuzeniniz/