Yine gayet iddialı bir konu bence bu Podcast konusu… Ve konuyu batıracağımdan da eminim.. Batsın diyorum boş bir yandan da 🙂 Yine de değinmek geliyor içimden… Çünkü altın değerinde gözlemlerim ve onları tanımlayan sözlerim var… Yazdığım çoğu konu da o altın gözlemlerimi görebilirsiniz! Yine çok mu ego yaptım? Aman bişi olmaz idare et ben direkt konuya girim..
Aslında ilk bakışta söylemek istediğim şey şu: Poscast’in bence ne olduğu çok iyi bilinmiyor. Podcast basitçe bir ses kaydı yapmak değildir. Telefonumdan ses kaydı yapıp bir kaç podcast yayını ben de yaptım ama rezalet yani… Hayatım nasıl ki youtuber olmak için profesyonel videolar üretmen gerekiyor, aynı şekilde ses içeriği üretirken de profesyonel içerikler üretmek gerekiyor. Ama sadece profesyonel içerikler diye de bir zorunluluk yok…
Podcast, yeni bir içerik üretme çılgınlığı aslında. Tıpkı Youtube’da video içerik üretmek gibi. Ancak podcast dünyasında video içeriği yok. Sadece ses kaydı. Yüzüne tipine güvenmeyen sanırım kendini podcast dünyasına atıyor. 🙂 Ama bence başarısız bir youtuber isen
1- başarılı bir podcaster olabilirsin
2- başaraılı bir podcaster da olamayabilirsin
Ne diyorum ben acaba… 🙂
Yani şimdi ben sadede gelmek istiyorum keza konu çok detaylı… Olay nasıl bir teçhizatla nasıl bir içerik ürettiğinle doğrudan alakalı. İster youtube ister podcast dünyasında yüzlerce içerik gördüm. Youtube’u kullanmıyorsan a sizin evde televizyon yok mu falan olurum zaten 🙂
Yani sonuç olarak youtube videolarını biliyorsunuz. Olağanüstü youtube video içeriği üreten inanılmaz profesyonel binlerce kanal var. Ama emin olun çok daha fazla rezalet kanallar da var 🙂 İnsanların neye ilgi duyacağını bilemiyoruz maalesef bu yüzden bazı kanalların nasıl olur da bu kadar çok takipçisi olur falan diye düşünenler vardır ama. Maalesef bir kişinin görüşünü esas alamıyoruz. Birinin sevmediğini bir diğeri sevebiliyor. Bunlar tamamen farklı konular. Hatta bazıları basit telefon kameraları ile ürettikleri içerikle bile fenomen olmadı mı? Neler görüyoruz değil mi ? Fenomen olmak için çılgınca uğraşan çok fazla insan var. Her şeyi geçtim… Ana konuya dönüyorum.
Eğer ürettiğin içerik gerçekten iyiyse geriye bir kaç şey kalıyor… Nasıl görünüyorsun? Nasıl konuşuyorsun? Sesin diksiyonun nasıl? İnsanları çeken ve kendini dinleten veya izleten biri olmayı başarabilir misin? AAAA şey… Yani o da ayrı bir mesele aslında kaldı ki bu yazı da olay başarı da değil… Her başarılı olanın başlangıçta bir amatör olduğunu asla unutmayın. Günümüzde aynı anda çok fazla amatör ve çok fazla profesyonel içerik üreticisi fazlasıyla var deemiştim zaten. Ve bu bağlamda eşdeğer şeyler yaratmak çok zor.
Şimdi youtube video içerik olayını geçtim ama örneklendirmek için yine gerekli olabilir. Şimdi bu podcast olayı dedi ya sanıldığı gibi bir şey değil. E ne yani basit bir ses kaydı ise whatsap üzerinden her gün yüzlerce podcast mi gönderiyoruz bir birimize 🙂 Yok anacım öyle eline basit bir mikrofon veya ses kaydedici alıp konuşmak bence podcast yapmak değil. Aslında Amerika’da 80 ler sonu 90 lar başlarından beri var olan bir yayın anlayışı olan podcast, bildiğiniz radyo da haber spikerliği gibi bir şey. Öyle podcast kanalları var ki, adamların müthiş profesyonel sesleri müthiş kayıt kaliteleri ve seslendirme gereken her yerde müthiş profesyonel dokunuşlar. İşin garibi, youtube’da video üretirken bile videonun sesine bu kadar dikkat etmez kullanıcılar. Çünkü video içeriği daha çok tutuyor ve insanlar sesten çok izlediğine yoğunlaşıyor. Ancak söz konusu ses olunca akan sular bence gerçekten duruyor.
Podcast eğer yukarıdaki paragrafın sonunda bahsettiğim kadar profesyonel değilse maalesef videocular kadar başarılı olamıyor maalesef. Profesyonel boyutta olan podcastler var tabiki… Lakin podcastler neden videolar kadar çok tutmuyor?
Aslında bazı amatör video içerikler de tutmuyor. Ancak insanlar video içeriği artık o kadar hızlı tüketiyor ki. En az izlenen bile bir şekilde yoğun trafikten kendine düşeni alıyor. En azından youtube’da veya değişik sosyal medya fenomenliğinin yapıldığı yerlerde nelerin tutup nelerin tutmadığı da ortada değil mi ? Yani genel akışta amatör içerikler bile gidiyor. Ancak podcast dünyasındaki içerik üreticiler için, video dünyasındaki kadar yeterli kitle ve akış yok. Normaldir çünkü Türkçe podcast tarafında içerik üreticileri fazla profesyonel değiller. Belki bir 10 yıl kadar daha mı gerekir türkiye için? Belki 10 yıla tüm dünyada podcast anlayışı bitmiş olur belli mi olur?
Yani elbette bu tür yayın kanallarından içerik üretenler hep olacak orası başka mesele ama bence çok dönüşecekler.
Neden
İnsanlar radyo dinliyor! Radyodan haber dinliyor. Radyo spikerlerinin canlı yayınları zaten başlı başına bir podcast, ve bu radyo yayınları podcastlerden bile daha fazla dinleyiciye ulaşıyor. Çünkü podcast kalitesinde yayınlar yapılıyor. Profesyonel podcast üreten kanallar da zaten radyo yayının yapıldığı yerler gibi profesyonel teçhizatlara sahipler. İçerikten gelir etme etme çabası belki radyo yayınına dönüşebilir.
Çünkü podcast aslında bir konu hakkında bir veya bir kaç kişinin konuyla alakalı ses kaydıdır. Profesyonel veya amatör, içerik iyi veya kötü öyledir yani. Bir çok dinleyici bir müziği bile defalarca dinleyebilir. Ancak büyük bir kitle podcastten uzak. Çünkü çoğunluk görmek istiyor. Spesifik bir konu hakkında muhabbet olacak da çok önemli ve gerekli bir konu olacak da insanlar onu bilmem hangi tarihte dinleyecek falan… Yok yani insanlar bunu seçmiyor maalesef. Blog yazıları bile podcastlerden daha fazla okunuyor. Sesli yayınlar yani podcastler Türkiye’de maalesef yeterli dinleme oranlarına sahip değiller. 20 yıl sonra popülerleşirse de insanlar 1999 yılından kalma bir ses kaydını dinlemeyi pek tercih etmeyecekler yani. Yani tabiki podcast dünyasında da büyük bir azınlık var ama var. Ve çoğunluğu Türkiye dışı Amerika, Avrupa falan gibi ülkelerde. Zaten popüler kanalları gördüğünüzde hep İngilizce yayın yapan podcast kanalları olduğunu göreceksiniz. Türkiye’deki dinleme algısı zayıf değil. Çoğunluğun dinlemeyi tercih ettiği müzik radyo ve canlı yayın müzik kanalları.
Biraz önce bir kaç bilinen büyük websitesinin podcast yayınlarına bir baktım. Aman tanrım rezalet. Şimdi link versem direkt ayıp ederim.
Yahu siz koskoca o siteyi temsil ediyorsunuz. Nasıl telefon ses kaydını millete podcast diye yedirirsiniz? Koca koca kaç kişi bir araya gelmişsiniz biraz profesyonel davranın. Sizin basit saçma sapan muhabbetinizi itici sesinizi kim niye dinlesin? Profesyonel teçhizattan haberiniz yok mu sizin? Üstelik öyle bir konuşuyorlar ki sanki yeni gelin. Birileri sesini kaydettiğini biliyor da ona göre konuşmalar. Amatör usluplar. Ben bile tek başıma cap canlı bir şekilde yardırmışım be kuzum 🙂
Sizden podcaster olmaz. Üzgünüm ben bile sizden daha iyiyim 🙂 (podcast dünyasıyla alakalı düşüncelerimin özetini okudunuz) Seslerle alakalı yazdığın şu yazıyı da sevebilir misiniz belki? Gay sesini dert ettiğim için yazmıştım alttaki yazıyı da 🙂