
Uzun zamandan sonra bu filmi izlemeye fırsatım oldu. Biyografi tarzında filmler pek tarzım olmasa da, dünyaya ve bilime katkılarından ötürü şahsen ilgi alanıma girdiği için ve bu blogumun ilk film önerisi olmak için de bi hayli anlamlı. Başka bloglarda yazdığım önceki film önerilerini de zamanla ekleyeceğim. Bu film azmin ve başarının öyküsünü konu alıyor
Bu, insanın kendini ve her şeyi sorguladığı bir noktaya getiren bir film. Aslında sadece bir film değil, bilinen en özel insanlardan Stephen Hawking’in gerçek yaşam öyküsü.
Dünyaca ünlü kozmolojist ve ( evren bilimci) fizikçi ( ve diğer vasıflar) Stephen Hawking’in hayatının konu edildiği Her şeyin teorisi filmi izlemeniz gereken muhteşem bir biyografi tarzında film.
Düşünüyor insan; neden Stephen Hawking? Neden dünyaya, faydayı bırakın zarar veren bir başkası değil bu eziyeti çekmek zorunda olan? Böylesi özel bir beyin böylesi özel bir insan. Neyse ki ne kadar özel olduğunu anlıyorlar da ilgi alaka göstererek, kendine biçilen iki yıldan çok daha fazla yaşıyor. Azim istek ve umut inanılmaz bir şekilde anlam buluyor filmde. İster istemez insanın aklına şu soru geliyor. Başına gelen rahatsızlıktan ötürü mü özel ve ünlü birine dönüşüyor yoksa gerçekten de diğer bütün bilim adamlarından farklı bir yaklaşımı mı var? Peki ya bu rahatsızlığı olmasaydı ne olurdu? Her şeyin teorisini bulabilir miydi yoksa onu o yapan meziyetlere sahip olmasını sağlayan başına gelen rahatsızlığı mı?

Hawking, Üniversite yıllarında okulun en başarılı öğrencilerden biri ve o yıllarda çok özel bir kızla tanışır. Hayat bu, aşk bu, kimi seveceğinizi asla bilemezsiniz. Ya bütün olanlarla yanlız yüzleşmek zorunda kalsaydı ne olurdu? Belki de işte o zaman kendine biçilen 2 yıl içinde ölebilirdi. Oysa ki onu hayatta tutan sebeplerden biri de aşktı ancak filmin konusu tam olarak aşk değil. Ancak özel hayatını da şöyle kabaca bir öğreniyorsunuz filmde.
Muhteşem teorisi ve parlak zekasıyla hocalarının saygısını ve sevdiği kadının kalbini çalmayı başardığı fiziksel fonksiyonlarının normal çalıştığı o dönemde, neyse ki yaptı yapacağını da farkedildi. Aksı halde biraz daha geç kalsaydı belki hayatı ve kaderi böyle olmayacaktı. Hani elmas her koşulda elmastır orası ayrı mesele.
Motor nöron bozukluğu hastalığının adı. Teşhis konulunca kısa bir müddet küstü hayata. Muhtemelen sevdiği kızın da hayatını mahvetmek istemedi. Ama sevdiği kadın ondan vazgeçmedi ve Hawking’in kalan kısacık ömrünü ne yaşanması gerekiyorsa 2 yıla sığdırmayı teklif etti ve evlendiler. Bu sırada hastalık ilerliyor ve durum daha da vahim bir hal alıyor… Ve bu sırada 3 çocukları oluyor.
Nihayetinde mimikleri hariç tüm iletişim yeteneğini kaybeden Hawking artık nefes alamayacaktır. Ameliyatla boğazında bir delik açılır. Ve ömrünün geri kalanını bu şekilde sürdürür. Konuşabilme yeteneği olmadığı için sadece parmak hareketiyle kullanabildiği mouse aracılığıyla duygularına tercüman olan cihazla tanışır ve bununla iletişim kurar. Zamanın kısa tarihi isimli kitabını bu cihazla yazar. Bu kitabı 10 milyondan fazla satar.
Elbette genç ve güzel bir karısı vardır ve film aslında genel olarak ikilinin ilişki sürecini ve ilişkide saygı sevgi ve en önemlisi de hoşgörü kavramlarını yeniden düşünmemizi sağlıyor.