
Hayatınızı astronomiye adarsanız contact filmine konu olan başrol oyuncu olursunuz. E tabi giriş için pek uygun bir cümle olmadı ama bahsedeceğim filmin ana konusu bu. Yani hayatını gökbilime adamış Jodie Foster’dan (Elanor) mükemmel bir başyapıt. Yani en azından filmin baş karakteri filmde tanınan bir astronom yani gök bilimci… Sekiz yaşındayken gökyüzündeki en parlak yıldızın bir gezegen olduğunu öğrendiği anda astronomiye olan ilgisi başlar. Ne yalan söyliyim; O yıldızın yıldız değil de gezegen olduğunu ben de Contact filmiyle öğrendim. O yıldız hangisi mi? Venüs! Contact filmini izledikten sonra başınızı kaldırın ve bir daha bakın yıllardır yıldız diye baktığınız o gezegene. Neyse… Elanor o yaşlarda gökbilime merak salar ama kötü bir talihsizlik ki o yaşlarda babasını kaybeder zavallı Ellie (Elanor)
Contact filmi konusu

Hayatının profesyonel ve ayrıca kişisel sürecinde fezayı dinlemeye adamıştır kendini. Çok az insan sevdiği işi yapar ya! Ellie onlardan biri. Sonucu ne olursa olsun 400 milyar yıldızlı galaksimizden umudunu kesmemiştir. Üstelik çıkarları ve kariyeri bile bu uğurda umurunda değildir. O sıralar araştırma için verilen fonu durdururlar. Ancak Ellie vazgeçmez ve gerekli parayı bir şekilde bulur. Bu detayları spoiler olmasın iye anlatmıyorum keza önemi de yok!
Bir akşam yine müzik dinler gibi kâinatı dinlerken filme adını veren bir sinyal keşfeder. Çılgına dönen Ellie koşarak laboratuvara döner ve takım arkadaşlarıyla birlikte sinyali çözülemeye çalışır ve bingo. Vega yıldız sisteminden gelen bu sinyal çok önemli bilgiler içermektedir. Data, bir kaç farklı bilim adamının sürece verdiği destek ile çözümlenir. Ve olaylar bu aşamadan sonra devlet düzeyinde bir ilgi görür.
Dönemin başkanı Bill Clinton’ı da gördüğümüz filmde artık Ellie en üst makamda destek alır. Alınan sinyalin çözümlenmesi sonucu aldıkları mesajda gelen bilgi bir makinenin nasıl yapılacağını ihtiva eden bir teknoloji bilgisidir. Bu mesaj yapılması istenen makinenin talimatlarını içermektedir. Cihaz inşaat aşamasındayken intergalactic seyahate çıkacak takımı seçerler. Ama bu kişiler arasında Elanor tanrıya inanmadığı için seçimleri geçemez. Elanor’un seçilmediği o sahne çok can alıcı.
Neyse işte uzun lafın kısası bir şekilde bu makineyi yaparlar. Ancak makine aşırı dinci bir kişi tarafından kundaklanır (Nasıl oluyor da öyle bir tesise sızabiliyor ne alaka falan oluyorsunuz tabi… Hatta filmin en anlamadığım noktası da burası. Ama neyse buda önemli bir detay değil) Sonra gizlice yapılmış ikinci bir tesis ortaya çıkıyor ve bu defa Elanor gidecektir.
1997 yapımlı bu film o dönemde çok dikkat çekmiş bir bilim kurgu drama türünde filmdir. Günümüzde bile halen çeşitli YouTube videolarının esin kaynağıdır. Ayrıca Carl Sagan’ın anısına yapılmış önemli filmlerden. Uzayda yaşam arayışını değişik bir şekilde konu almış bu film, türünün sevenleri için izlenmesi gereken filmler arasında diyebilirim.